Ozan Arif'in Anısına; "Bad-el Harab-ül Basra.."

16 Şubat 2019, 23:02

Bu davanın savunucuları birer birer gidiyor dar-ı bekaya.

Sazıyla sözüyle var olan bütün gücüyle bu davaya hizmet eden büyük ozan “Ozan Arif” de Rahmet-i Rahman'a son yolculuğunu yapmıştır.

Görünen o ki, ahde vefasızlık da yakasını bırakmıyordu büyük ozanın.

Yakın tarihte Mustafa Yıldızdoğan kız kaçırmış.

Ozan Arif’in evine sığınmıştı.

O zaman “Beni öldürmeden kimse size dokunamaz demişti”

Bu gün o gün dokunulmayan kişi konser veriyor.

Hem de büyük ozan toprağa verilirken, rahmeti rahmana giderken.

Peygamber bile bir Yahudi’nin cenazesi giderken ayağa kalkmıştı.

Bugün 'ülkücüyüm' diyenler bu duayı esirger olmuş,

Bu saygıyı sakınır olmuşlar..

Bu partiyi sevenlerin bir nedeni yok.

Ne kazandığı için,

Ne kaybettiği için,

Sevmiştir bir kere.

Hem de kendi kendine sevmeyi öğrenmiştir.

Farkında olmadan bayrağının rengine vurulmuştur.

Kırmızının ortasındaki hilallere vurulmuştur.

Herkesin kimliğini gizlediği dönemlerde açığa çıkarmıştır sırrını.

Bunun daha ötesi yok..

Son nefesini verip tabutu bu hilale sarıldığında bile.

Bir 'beka'dır tutturmuş gidiyorlar..

Düşünmüyor bile baba ihaleleri 'Cengiz İnşaat' almış.

Umuruna gelmez, Sancak 'tank palet fabrikası'nı almış.

Bu kadar gözü kapalı, bu kadar gözü kara..

Ama bu sefer durum farklı. Ölmek üzere olan kendisi değil.

Bu sefer gönül verdiği, tutulurcasına aşık olduğu, yıllarca uğruna göz yaşı döktüğü, canını bile vermekten çekinmediği MHP..

Öyle ki, şahıslar da bir sürü yanlış görmeme, şahit olmama, onlardan tiksinmeme rağmen "MHP ölmeyen sevdamdır. Onun altından başka yerde duramam" demeye devam ediyor bizim Ülkücü gardaşımız Ali..

Bu söze şapka çıkarılır.

Lakin hala farkında değil,

Birilerinin yanlış yaptığının,

Birilerinin onu yok etmeye çalıştığının.

Hala farkında değil,

Kendi içinde bile MHP ile Ülkücülüğünün çarpıştığının..

Birinden biri kırılacak, biri çatlayacak,

Onun için ikiye ayrıştırıldığının farkında değil.

Gemi batıyor farkında değil.

Bile bile lades diyenlerin hareketine göz yumuyor.

Usuldür ;

Kaptan gemiyi kurtarır.

Kaptan gemiyi kurtaramamışsa yardıma gelen gemiler batan gemideki yolcuları kurtarır.

Lakin bu sefer durum farklı; "Kaptan gemiyi batırmaya çalışıyor.."

Bizim yapmak istediğimiz de yolcuları kurtarmak.

Geçmişte beraber yol aldığımız,

Aynı çorbaya kaşık salladığımız gardaşlarımızı kurtarmak.

Ülkücülerin içinde bulunduğu MHP gemisi batırılıyor.

Ali gardaşım geminin battığının ne zaman farkına varacaksın.

“Bad-el harab-ül basra” mı?

Basra harap olduktan sonra mı?

Eğer öyle ise bir müddet sonra ağlayıp sızlamak boşuna kalacak!

Ağlayacak ne can, ne ağlanacak gemi kalacak.

Bir enkaz olarak dibe vuracak..

Evini başına yıkıyorlar,

Hala "dibinde duracağım” mı diyeceksin?..

Baba ocağını ateşe veriyorlar,

Hala "içinde oturacağım" mı diyeceksin?..

İçinde bulunduğun gemiyi batırıyorlar,

Hala "kamaramdan dışarı çıkmam" mı diyeceksin?..

Hayat sebebi olan Turan'a giden arabanı yardan aşağı atıyorlar,

Hala "koltukta oturup kalkmıyorum" mu diyeceksin?..

Mısır'a hayat veren “Nil” gibi kurutuyorlar, farkında değil misin?..

Senin sevda gerekçeni kurutuyorlar, ne zaman farkına varacaksın.

Ne müşahhas varlıklar ne mücerred örnekler onu uyandırmaya yetmiyor..

Düşün ki o sevda senin çocuğun.

Birileri çocuğunu zehirliyor.

Sen hiçbir şey yapmıyorsun.

Bir müddet sonra senin kalbini yakan o sevda yok olup gidecek.

Altında duracağın bir bayrak da olmayacak.

Dün var olan bir imparatorluk yıkıldı.

Onun sultanlarının adı bile anılmaz oldu.

Yıkılan viraneye sultan olsan ne olacak.

Belediye başkanı olsan ne olacak.

Bu gün tavır koyman gereken bir gün.

Yer alacağın yeri belirtmen gereken bir gün.

Birileri sevdiğini ateşe atıyor.

İbrahim ateşe atılırken seyir mi edeceksiniz yoksa tarafınızı belli mi edeceksiniz ?..

Ya Nemrut’tan yana tavır alacaksınız,

Ya da İbrahim’den yana olacaksınız..

Hem de ağzınıza aldığınız bir damla suyun ateşi söndüremeyeceğinizi bilmenize rağmen.

En azından safınız belli olacak..

Sen sessiz kaldıkça senin gibi sevenler de bir bir yok ediliyor.

Hain ilan ediliyor.

Sevdan takdire şayandır.

Ama bu güç zafiyete dönüşmesin.

Gün aklını kullanacağın bir gündür.

Ya hataya dur diyeceksin,

Ya batışa rıza göstereceksin.

Burası köprüden önceki son dönemeç,

Gayri geriye dönüşü yok..

Yorum Gönder 27
Facebook Yorumları 0

Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Ali KAYBAL 5 yıl önce

Ferman padişahınsa dağlar bizimdir. "Ozan Arifin cenaze merasimine gidilmeyecek" diyen Ülkü ocaklarına inat, (Kimin ocağı oldularsa ) Türkiye'nin dört bir yanından bu son görevi ifa etmek için binlerce insan Samsun'a akın ederken, bu durum her faniye mazhar olmaz. Rabbim mekanını cennet eylesin.

Cevapla

Beğen (3) Beğenmedim! (0)

Kaan Mert civan 5 yıl önce

Her canlı ölümü tadacaktır. Allahım nurlar içinde yatırsın. Ona tepki koyanlar da kendi sıralarını beklesin.

Cevapla

Beğen (3) Beğenmedim! (0)

Hasan Uluyol 5 yıl önce

Mertçe ölenlerin cenazesini mertler kaldırdı. Mevlam rahmet eylesin.

Cevapla

Beğen (3) Beğenmedim! (0)

cem filizi 5 yıl önce

adam gibi yaşadı, adam gibi gitti. Mekanı cennet olsun