Bu yazıyı tarihe not düşmek için kaleme aldım.

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu Akıncılara ne teklif etti?

Abdullah Gül Nasıl Milletvekili Oldu?

Muhsin Yazıcıoğlu, Akıncılar Genel Başkanı Tevfik Rıza Çavuş‘a yatmakta olduğu cezaevinden mektup yazıyor ve mektubunda birlikte parti kurmayı teklif ediyor.

Tevfik Rıza Çavuş, “Muhsin Yazıcıoğlu cezaevinden bana mektup gönderdi mektubunda Tevfik Abi diye sözlerine başlamış ve önümüze düş parti kur ben tahliye olduktan sonra sizin yardımcınız olayım, birlikte mücadelemizi yapalım diyor, siz ne dersiniz?.." dedi.

Bu konuyu konuşmak için bazı arkadaşlarla bir araya geldik.

Uzun müzakereden sonra, önce bu konu da kendisinin fikrini sorduk.

Tevfik Rıza bey, “Muhsin Yazıcıoğlu’nun MHP'de bulunması daha faydalı olur, biz de kendi partimizde devam ederiz, lazım oldukça dayanışma sergileriz diye düşünüyorum” dedi.

“Tamam o zaman fikrini Muhsin Yazıcıoğlu’na bu şekilde bildir” diye müşterek kanaatimizi söyledik.

Muhsin Yazıcıoğlu, tahliye olduktan sonra Tevfik Rıza bey’i Kayseri'de evinde ziyaret etmiş, teklifini tekrar yüz yüze yapmış.

Tevfik Rıza bey aynı cevabı verdiğini daha sonra bizlere aktardı.

Muhsin Yazıcıoğlu ile Tevfik Rıza bey‘in dostluğu Mamak’ta aynı koğuşta tutuklu olmaları esnasında gelişmişti.

Birlik ve beraberliğe önem veren Merhum Tevfik Rıza bey’e, ne de arkadaşlarımıza siyaset alanında yol verilmemesi ukde olarak kalmış, arkadaşlarımızı üzmüştür.

Özel çaba gösteren birkaç arkadaşımız dışında.

Tevfik Rıza bey 1994 yerel seçimlerinde Kayseri Belediye Başkanlığına aday olmak istedi fakat o dönemde aday olarak Şükrü Karetepe tercih edildi.

Şükrü Karetepe Belediye Başkanı oldu, sonrası kamuoyunca bilinen şeyler.

O günlerde çok garipsenen, yadırganan “dans” görüntüleri hafızalara kazınsa da, bugün olsa dans etmeyi becerip beceremediği konuşulurdu.

Bu durum nereden nereye evrildiğimizi, yaşadığımız değişimi göstermesi bakımından önemlidir.

Tevfik Rıza bey Kayseri'den milletvekilliğine aday adayı oldu. O zaman da Suudi Arabistan'da çalışmakta olduğu söylenen Abdullah Gül, merhum Korkut Özal tarafından getirtilip Oğuzhan Asiltürk’ün desteğiyle milletvekili seçilebileceği, kazanacağı sıradan aday yapıldı.

Bizzat ben Oğuzhan Asiltürk‘ü arayarak, ‘Tevfik Rıza beye bu haksızlığı yapmamalarını, aday gösterilmesinin daha adil olacağını’ söyledim.

Ayrıca Tevfik Rıza bey ikinci defa kadre uğradı, halbuki O, teşkilat yoklamalarında Abdullah Gül’ün önünde çıkmıştı.

Abdullah Gül aday yapıldı ve Abdullah Gül Kayseri’den milletvekili seçildi.

Necmeddin Erbakan hoca’nın vefatından önce kendisine; “Hocam Akıncılar ve MTTB teşkilatı emektarı arkadaşları davet edelim bir salona toplayalım ve arkadaşlarla hep birlikte birbirimizle helalleşelim” dedim.

Hoca bana neden böyle söylediğimi sordu.

Bende kendisine; “hocam Akıncılar teşkilatları ihtilalde kapatıldığında yan kuruluşları ile bin iki yüz şubeye ulaşmış MTTB teşkilatları ise iki yüz elli şube civarındaydı.. 'Görev istenmez, görev verilir' denildiği için arkadaşlarımız da görev konusunda bize ihtiyaç varsa çağırırlar düşüncesi ile talepkar olmadılar. Sonuç olarak arkadaşlarımıza ne bürokraside ne de siyasette yol verilmedi.”

Kitabımızda tafsilatlı olarak anlattığım Akıncılar derneği yönetim kurulu üyesi olmasından dolayı Kaymakam iken görevden alınan Mehmet Ali Şenel’in hikayesini anlattım.

Kaymakamlık görevinden alınmasının ardından Orhaneli İlçesi’nde bir tarla kiralayıp çiftçilik yaptığını, tarlaya tütün dikip sattığını ve kimsenin “halin nicedir” diye sormadıkları için çok üzgün kırgın olduğunu kendisine Orhaneli halkının Kaymakamlık'tan sonra çiftçilik yaptığı için “deli Mehmet” diye hitap ettiklerini söyledikten kısa bir süre sonra, cinnet geçiren bir akrabası tarafından eşi ve çocukları ile birlikte bir ramazan akşamı abdest alırken katledildiğini anlattım.

Hoca üzüldü bu sözlerim üzerine “Tamam o halde bir tarih belirleyelim arkadaşları davet et görüşelim.” dedi.

Fakat kısmet olmadı.

Yeri gelmişken şunu ifade etmek isterim; 1990’larda ki durum şimdi de değişmemiştir.

Akıncılar'a ve MTTB'de yetişmiş emektar arkadaşlarımıza nedendir bilinmez mesafeli duruş maalesef devam ediyor.

Sayın Tayyip Erdoğan‘ın emektar arkadaşlarımızı değerlendirilmesi, arkadaşlarımızın da ülkemize birikimleriyle faydalı olma fırsatı verilmesi gerekiyor.

Arkadaşlarımızın çoğunda bürokrasi tecrübesi vardır.

Mamak ceza ve tutukevi’nden bir gurup arkadaşımız ile ben ve Ali Çelik de tahliye olmuştuk, ancak hemen hepimiz işsiz ve beş parasızdık.

O sırada Ali Çelik "birlikte ne yapabiliriz" diye beni Ankara‘ya çağırdı.

Akşam evine birlikte gittik.

Ali’ye nasıl geçindiğini sordum. Ali “bana İsmet bakıyor ekmeğimi, çocuğun sütünü, tüpümüzü İsmet alıyor, biz de bulursak yiyoruz, bulamazsak Allah’a şükredip oturuyoruz” dedi.

‘İsmet kim’ dedim. Ali kapıyı açtı ve apartmanın merdiven boşluğuna İsmet diye seslendi çok geçmeden kulaklıklı, fötr şapkalı tıpa tıp İsmet İnönü‘ye benzeyen yaşlı bir amca içeri girdi. Ben "İsmet amca hoş geldin" dedim. Yaşlı adam güldü, “yok oğlum benim adım Vehbi, Ali oğlum şakacı bana İsmet diye hitap ediyor.” Vehbi amcanın İsmet İnönü’ye benzetilmesinden oldukça keyif aldığı belliydi..

Hamiyetperver merhum Vehbi amca (Allah rahmet etsin mekenı cennet olsun), CHP‘li emekli bir devlet memuru idi. Ve kısıtlı imkanlarıyla Ali ye kol kanat germişti. Ali ise Akıncılar davasından benimle birlikte idam ile yargılanan dört kişiden birisiydi.

Peki Ali Çelik şimdi nerede?

Ve Ali gibiler nerede?..

Sayın Tayyip Erdoğan‘ın gerçekten yağan yağmurda beraber yürüdükleri arkadaşlarımıza hizmet imkanı vermesi hem ülke menfaatinedir, hem de vefanın gereğidir.

Bunu dile getirmem şahsi değildir. Şahsım için şimdiye kadar hiçbir şey beklemediğim gibi şimdiden sonra da hiçbir şey beklemiyorum.

Merhum Babam bizlere hep şu öğüdü verdi; “Oğlum Cenab’ı Allah buyuruyor ki, 'ben size yeterim benden isteyin, kullarımdan isteyeni kullarıma muhtaç ederim'.."  Bizler bu öğütlerle yetiştirildik.

Yaşamaya çalışmak gayretindeyim. Bilinmesini isterim.

Arkadaşlarımıza görev verilmesi teklifimizin nedeni, bu kadrolara Türkiye’nin ihtiyacı olduğu içindir. Ve bazı arkadaşlarımızın da göreve ihtiyaçları olduğu için..

Vesselam.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
İ.İ 4 yıl önce

Yazınızı ibretle ve iki defa okudum, çok da duygulandım. RTE'nın sarıldığı hırsız pelikanlarla, kenara ittigi gerçek dava adamlarını mukayese ettim. Bir gün yine muhtaç olup dönecekelr o dava insanlarına.. Amme ve lakin beyhude.