Leke çizginin maddesel halidir.

Leke güzelliğini doğallığından, anlık olmasından ve dolayısıyla özgürlüğünden alır. Bu özgürlük hissinden dolayı, yapılan karalama, damlatma, sıçratma ve akıtmalar bizde hayranlık uyandırır. Kendiliğindenin güzelliği ile sıvının anlık özgürlüğü birleşir. Bizi, özgürlüğün kanununu hissetmek heyecanlandırır. Lekenin nerede olduğu, tuval, duvar, yer bu etkiye etki etmez!

Leke, anın kesitidir.

İz leke değil, katı maddenin belirtisidir. Fırça, patates, parmak ile yapılan şekillere baskı veya iz deriz. İz bilinçle yapılan bir şekildir. Bundan dolayı lekenin güzelliğine yaklaşamaz! Lekenin kopyasını yapsak bile o muhteşem güzelliğe yaklaşamayız.

LEKE, SIVI MADDENİN DOĞAL DAVRANIŞIDIR.

Bir sıvının doğal izidir. Sıvılar düşerken, hücreler yan yana gelir, yuvarlaklaşır. Hücreler düşme olayından en az hasarla kurtulmak amacındalar. Su akarken de saç örgüsü gibi birbirine yaklaşıp ayrılmalar görürüz. Varoluşuna uygun davranışı sergiler.

Leke ve sıçratmaların, ayrıca bir insanın enerjisi ve yön verişi ile de etkisi fark oluşturur. Bize bilinçli ve bilinçsizliği aynı anda yaşama deneyi kazandırır. İnsanın enerjisinin bir sıvının doğallığı ile birleşmesi bütünleşmek için doğal adımlardan biridir. Polloc'un bu teknikle yapılan örnek çalışmaları vardır.

Lekelerden alınan, beğenilen kadrajlarla kompozisyon algısı daha kolay fark edilir. Bütünlüğü algılamamızı kolaylaştırır. Kompozisyon önemsenmediğinde resimde, olmazsa olmaz “bütünlük” zayıf kalır.

Ebru sanatında da bu rast gelme arzusu denenir. Sıvının doğal hali bilinçle kullanılmak istenir. Kısmen kişinin seçimleri uygulanır. Resim yaparken de leke ve sıçratma tekniği kullanılır. Bu kullanım da her zaman rast gelmek kolay değildir.

Taşizm: Lekecilik sanat akımı

Doğa biçimlerini değil, boya biçimlerini önemseyen akım. Bilinen şekiller değil, figürsüz şekiller yapılır. Önceden kararlaştırılan resmin yaratıcılığını yatsımaktadır. Düşüncenin, yaratıcılığa engel olduğuna inanmaktalar. Çin resim sanatından etkiler görülür.

Evet, Lekecilik diye bir sanat akımı 1940-1960 yıllarında Avrupa ve Amerika'da eşzamanlı olarak görülür. Çizgi gibi boya akıtarak enerjinin dengeleme alanı olan tuvaller büyük boydadır. Aksiyon ve dışavurum çalışmalarıdır. Soyut dışavurum olarak da adlandırılmış. Dönemin düşünürleri de bu akımda rol oynamışlar. Rastlantının yaşamdaki payı fark edilir. Geoerges Mathieu, Vaserelly, Nicolas Stael, Arshile Gorky, Hons Hortung, Mark Tobey, Jean Dubuffet, Jackson Pollock'u örnek sayabiliriz. Esasında lekecilik akımından olmayıp da resminde rastlantısal lekeleri kullanan çok sayıda ressam vardır.

Geoerges Mathieu fikirlerini dört kitapda toplamış. “Hız Estetiği” adını vererek anı yakalama amacını ortaya koyar. O'nu batılı hattat diye niteleyenler olmuştur.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.