İs basmış kışı, geceyi kar kucaklamış, içimde çığlık çığlığa  avut..
Gece sabaha geçerken göz göze geldim, tozlu çekmecede güneş yanığı yüzünle
Nafiye Ebe..!
Sen adı konulmamış bir destansın sadece canlarının bildiği,
Kimliksiz, evsiz, nikahsız, sahipsiz kız çocuğu, yangınların kavruğu,
Kolların ağustos güneşiydi, sesin gün kurusu, tenin kenger kokusu,
Sıcacık bir duygu kapladı yüreğimi, özlemişim seni,
Saat: 02:00
Tam 72 yıl olmuş yüreğin deprem yeri;
O tatlı uykunda belki ananın koynunda kopmuş kaderinin ipleri,
Yer sallamış sallamış boş beşik misali o uğursuz afat, Erzincan'ı,
Yarılıp içine almış ananı babanı tüm sahip olduklarını..


Üç gün devlet gelememiş oraya;
üşüdün mü Ebe, 
korktun mu, ağladın mı ?
Gördüklerinle, göreceklerini bilmeden,
ağladın mı..?

Bir acı ki taa iliklerimde, gözümde taştı Fırat,
Dilimde isyan sırtımda Kabil'in kanlı bıçağı,
Nice Yusuf'lar gördüm Ebe, yazgısına kör kuyularda başlayan,
Çarmıha gerildim İsa olmadan,
tufanlar geçti üstümden Nuh'suz,
Kederim evren gibi sonsuz..

Anın ağırlığı gözlerime çökmüşken bir kınalı el belirdi omzumda;
Ortalık toz duman, dedi; "torumun kuzusu hamurun viranda karıldı"
Mayan hasret, acı sabrın başının tacı, ben kalktım kimsesizken ayağa,
Can verdim ananın anasına, bak yazgıma..

Bir kız dizlerini döven şaşkın yıkılmışlığın ortasında,
On altısında bir gelin kan kusmuş yarinin baş ucunda,
Yaşlı bir adamın koynunda yatan gözü kanlı kuma,
Kayıp gitmek varmış anlamsız bir gurbetin sapağında..


Ve ananın cansız saçlarını okşarken isyansız bir yakarış dilimde fısıldar gibi,
Dedim ki "dal dururken ışkın devrildi"
Ey ! ölüm, haydi beri gel beri..

Oysa hiç yaşamadım ceylanın kalbine kan verirken,
Hökümette aldığım nefese kayıt yok, şahit yok,
Şahittir; bir Nafiye geçti dünyadan,
Yasemin, Derya, Feride kızın göğsündeki bebeği,
Uyan sinemde büyüttüğüm karlı dağlarımın çiçeği..

Umutsuzluk damarda morfinsiz ağrı,
umut da canın yongası,
Aç gözlerini tan yeri ağardı..


En karanlığına doğdu güneş, 
gün zeytin dalı, müjdelere gebe
Yüz yıllık türküdür dilimde;
"Gün naçardır ağlama gündür geçer ağlama
Bu kapıyı kilitleyen bir gün açar ağlama"

Olsun gülüşün allı yeşilli oyalı yazma,
İki şey bana boynunuzun borcu gömütüme bir avuç Erzincan toprağı,
Bir de yaşamak en güzelinden türkülerle, halaylarla..
          
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Kürşat Altay 7 yıl önce

Yüreğin dile gelmesi!
Dünü yarına taşıyan dizeler!
Gözyaşlarım dondu, boğazımda yumruk oldu!
Teşekkürler!