Sevgili Okurlar,

Sizlerle, bundan 11 yıl önce yaşadığımız ve şu an yazarken bile aynı korkuyu yüreğimin derinliklerinde hissettiğim bir olayı paylaşmak istiyorum:

Temmuz'un ortalarına doğru eşim, oğlum ve kızımla birlikte Bursa Küçükkumla’daki tatilimizin tadını çıkarmaktaydık. Bir akşam vakti kapımız çalınmıştı. Kapıyı açtığımda karşımda altmış yaşlarında ve çok zayıf bir hanımefendi vardı. Bana karşımızdaki daireyi satın aldığını ve bundan sonra komşu olacağımızı söylemişti. Hanımefendiyi içeri buyur etmiştik. Kahve eşliğinde sohbet ederken, O’nun zaman zaman dalıp gitmesi; bakışları ve sorularımıza bir süre sonra yanıtlar vermesi dikkatimizi çekmişti. Aslında güleryüzlüydü ama dalgınlaştığı anlarda yüzü değişiyor ve ürküntü verici bir hal alıyordu. Eşimin ve çocuklarımın bakışlarında da benim yaşadığım huzursuzluk vardı.. Neyse ki çok fazla oturmamıştı…

O gece, balkonumuzda 5.kattaki çok sevdiğimiz komşularımızla çay içerken, koridordan bir haykırış işitmiştik; bir süre sonra ise bu haykırışın yürek yakan ağlamalara dönüştüğüne şahit olmuştuk. Yardım etmek için hışımla kapıyı açtığımızda, gördüklerimiz karşısında kelimenin tam anlamıyla şaşkına dönmüştük.. Yeni komşumuzun apartmanının kapısı ardına kadar açıktı ve yaşlı kadın, yarı çıplak bir şekilde holün tam ortasına bağdaş kurmuş ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Peşisıra, eşim ve bayan komşularımız, kadına yardım etmek için O’nun yanına geldiklerinde, kadın bir anda hırçınlaşmış ve Onları, yüreklere korku salan metalik sesiyle kovmuştu…

Artık sık sık kapımızı da çalmaya başlamıştı; sabah, akşam veya gece hiç fark etmiyordu ve yaşlı kadının sokak kapısı hiç kapanmıyordu. Kimi zaman içeride birden bağırıyor; kısa bir süre sonra bu bağırış korkunç bir kahkahaya dönüşüyor ve peşisıra da çığlık atmaya başlıyordu.

Sevgili Okurlar, sitemizin beşinci katında artık zerre kadar huzur kalmamıştı. Yalnız çocuklar değil, kadın ve erkekler de koridora çıkmaya çekinmekteydik. Bizim durumumuz ise daha kötüydü zira apartmanımız, deli kadının apartmanının tam karşısındaydı. Ve işin en kötü tarafı da hiçbirimiz de uyku kalmamıştı; kadın sudan sebeplerle bizimle konuşmaya çalışıyordu. Biz ise artık bu kapı çalmalarını duymazdan gelmeye başlamıştık…

Aradan iki gün geçmişti. Eşim, balkonumuzda kahvaltımızı hazırlamaktaydı. Gayri ihtiyari, sitemizin havuzuna baktığımda, gördüklerim karşısında gözlerim yuvalarından fırlamıştı. Aynı anda balkonlardaki tüm komşularımızın da aynı noktaya baktıklarını fark etmiştim: Yaşlı kadın, satın almış olduğu 10 yaşlarındaki bir kız çocuğunun bikinisini giymiş, çocuk havuzunda yüzmeye çalışıyor; bu arada da saçma sapan şarkılar söylüyordu… Sitemizde artık ürkmeyen çok az kişi kalmış olmalıydı…

Asıl insanın kanını donduran olayı ise henüz yaşamamıştık. O akşam yemeğimizi yedikten sonra, beşinci kattaki iki komşumuzla birlikte sinemaya gidecektik. Koridora çıktığımda, artık iyice delirmekte olan yaşlı kadının kapısının gene açık olduğunu görmüştüm ancak bu kez farklı bir durum vardı. Kadının üzerinde bir kefen vardı ve bu kez misafir odasının bir kenarında çömelmiş ;o an bana şeytanı çağırıştıran bakışlarıyla, gözlerimin içine içine bakmaktaydı. Ve işin en kötü yanı ise, bir süre sonra güzeller güzeli çocuklarım da bu olaya tanık olmuşlardı. Komşularımız da olanı biteni bütün çıplaklığıyla görmekteydiler. Ben bir koşu kapısını kapatmıştım. Fakat O, birkaç saniye sonra kapıyı tekrar açmıştı. Bize artık oradan bir an önce uzaklaşmaktan başka bir seçenek kalmamıştı. Biz de öyle yapmıştık.. Ancak kabusumuz henüz bitmemişti. Beşinci katın merdivenlerine ulaştığımız anda yaşlı kadının zaman zaman erkek sesine de dönüşen ve insanın yüreğini kerpetenle söküp çıkartan kahkaha ve haykırışlarını işitecektik…

O gece kapımızı en az 10 kez çalmıştı. Bir keresinde anahtar deliğinden baktığımda, O’nun adeta bu dünyadan olmayan tüyler ürperten ve yüreklere dehşet salan bakışlarıyla karşılaşmıştı gözlerim. O korkuyla ‘’defol’’ diye peşisıra birkaç kez bağırdığımı söylemişti eşim.. Giderken de bizi tehdit etmekten de geri kalmıyor ve "Görüşeceğiz !.."  diye bağırıyordu…

Sevgili Okurlar, site sakinleri olarak sabahın ilk saatlerinde bir ambulans sireniyle uyanmış ve bu ambulansın artık iyice delirmiş ve çok da tehlikeli olabilecek yaşlı kadını apar topar alıp götürdüğüne şahit olmuştuk…

Birkaç gün sonra ise kadının emekli bir tarih öğretmeni olduğunu ve bir gün eve döndüğünde çok sevdiği eşini başka bir kadınla yakaladığını; o gün akli dengesini yitirdiğini, karşımızdaki evi de bir şekilde kiraladığını öğrenmiştik…

Korkumuz acımaya dönüşmüştü..

Hayattı,

Hayatımızda nelerle karşılaşabileceğimizi kim bilebilirdi ki ?,

O da bilememişti…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.