Devam ediyoruz...

En son tespit edilip edilmeyeceklerini sormuştuk!

Zor görünüyor. Ancak kendileri birbirlerini tanıyabiliyorlar.

Selamlaşmayla, işaretleşmeyle, üzerlerinde taşıdıklarıyla birbirlerini çok iyi tanıyorlar.

1 Dolarla tanıyorlar. Ellerini göğüs hizasında çeşitli tutuşlarıyla, el sıkmalarıyla derecelerini biliyorlar.

Başlarını hafif eğip yan gözle bakışıp tokalaşarak gülüşmeleri en meşhur selamlaşmalarındandır.

Darbe girişimine kadar da şöyle bir uygulamalarını duydum. 15 bin TL’ye ‘üniversite diploması’ ayarlıyorlarmış. Hem de hangi bölümden istersen. Tabi fiyatı üniversitenin durumuna göre veya talep edenin cebine göre yükseltilebiliyor.

Şunu da duydum. Bursalı meşhur bir iş adamının yargıya düşmüş dosyasını el altından gizlice hallediyorlar. İşadamından da 4 tane okul yaptırmasını istiyorlar ve yaptırıyorlar. Yani gayri resmi işlerle kendilerine resmi imkanlar kazandırıyorlar.

Bursamız’da bazıları eski siyasetçilerle iç içe girmiş dünür bile olmuşlar. Bir özellikleri de bu oluşumun içerisinde bulunanlar işi şansa bırakmazlar. Sürekli garanti adım atmaya gayret ederler. Fakat nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un barda kafayı bulup ‘cumhuriyeti biz kurduk biz yaşatırız!’ dediği iddia edilmişti. Bazen kişi kurum veya kuruluşlar kendilerini ‘güçlü’ sandıklarında içindeki gizlilikleri açığa vurabiliyorlar.

Unutulmasın ki Nemrut da çok güçlü yöneticiydi topal bir sinek yetti ona.

İfsad organizasyonu TEZ-ANTİTEZ= SENTEZ ile yaşamını sürdürmektedir. Sağa da (tez) oy versen, sola da (antitez) oy versen kazanan hep siyonizm (sentez) oluyor.
Marlboro da-Parliament de, Pinokyo da-Balkan da, Mobilyet de-Peugeot da, Fiat da-Renault da alsan onlar kazanıyorlar. Santranç oyununda siyah taşlar da kazansa, beyaz taşlar da hep kendileri kazançlı olacak gibi oyun kuruyorlar. Krizlerde de, reel ekonomik hayatta da yine kazanıyorlar.

Çünkü onların oyunu bu!

Yahudi işadamı Üzeyir Garih bu oluşumu savunup destekleyerek ‘Fethullah Gülen’in okulları her ülkeye açılmalı İsrail’e bile’ açıklamasını yapmıştır.
Yine birçok belediye başkanları milletvekilleri, bakan, başbakan ve cumhurbaşkanı yıllarca Gülen’in yaptığı çalışmaları okullarını destekler açıklamalarda bulunmuşlardır.
‘Hizmet hareketi en hayırlı harekettir’ diyen parti genel başkanları da olmuştu.
Necmettin Erbakan da bu okulların ‘siyonizme asker yetiştirdiğini’ söylemişti.
Karanlık oluşumlar, kapalı kapılar ardında yapılmış görüşmeler, ülkemize hep zararlı olmuştur. Başarısız darbeciler de sanki böyle yapmış olabilirler.

15 Temmuz sonrası operasyonların siyasilere de sıçraması eş-dost-çocuk-akraba-dünürlerine de sıranın gelmesi beklendi. Çünkü, yenilen pehlivan belki de tekrar mindere çıkmak isteyecektir.

Böyle bir şer ittifakı karşısında halkımız seçimlerde yetkilendirdiği kişilerin uyanık olmasını bekler hiç şüphesiz.

Siyonist yapılanma belirli zamanlarda, belirli aşamalarda ‘kabuk’ değiştirir.

Bizi yakın geçmişte ilgilendiren hala da gündemde sonuçlanmamış, 15 Temmuz başarısız darbe girişimcilerinden ve yapılarından bahsettik. Bir kısım için yargı süreci devam ederken 1 dolardaki ‘görünmeyen yapıda’ bulunanlar ‘ucu görünüp bir kısmı gizli olanlara’ henüz dokunulmamışken ülkemize ve insanlığa faydalı bireyler olmaya devam edelim.

Konusu gelmişken yaşadığımız coğrafyada bin yıllık medeniyeti tesis etmiş değerlere sahip bir halkımız var. Darbelerin ana unsuru olduğu düşünülen ABD üslerinin sınır dışına çıkartılması gündemde sıcaklığını korur iken halkımız şunu da talep edecektir düşüncesindeyim! Kıbrıs Barış Harekatı öncesi İncirlik üssünü ilk kez kapatan 54. Hükümetin başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’dan Allah razı olsun. Kendisi tüm siyasetçilerimize de örnek olsun.

Coğrafyamızda her kademede her görevde ‘aldanmayan-aldatmayan’ insanlara ihtiyacımız var.
Dün başarısız darbecilerle el ele, kol kola olanlar bunun bedelini er-geç ödeyecektir/ödemelidir, bu bedel ödetilmelidir. Ülkemizin ve halkımızın çıkarına olan her adım atılmalıdır.

Şöyle bir örnek yerinde olacaktır.
Mesela trafikte kırmızı ışıkta geçtiyseniz, ‘Suç olduğunu bilmiyordum’ demeniz sizin suçsuz olduğunuz işlediğiniz suçun cezasız kalması anlamına gelmez.

Gelin dünyada hesabı görün ahiret hesabı çok yaman olabilir...

**

Korku filmlerinde korkulan bertaraf edilir, sonra bir gölge, bir karartı ile insanlara korku pompalanmaya devam edilir ya.

Bizim için film bitmedi fragman sonrası film yeniden başlıyor.

Biz de dönem dönem 1 dolara, siyonist yapılara, siyonistleri deşifre etmeye, siyonizmin karşısında anti-siyonist yapılanmaya, siyonizmin insanlığı köleleştirme düzenine alternatif medeniyet kurmayı ahdetmişlere değinmeye / değer vermeye devam edeceğiz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.