Varlık var oluş haliyle var edişmiş olandır ki var edilmiş olması var edenin varlık giyinmesidir.

Bizler, âlem ve en küçüğünden en büyüğüne var olan her şey cümlesi yaratılmıştır ve yaratan Allah’tır. Hiçbir zerre yoktur ki o kendi iradesiyle kendisini var etmiş olsun! Bu mümkün değildir. Kendimiz de dâhil varlığın her evresi her an değişimdir ve her bir sonraki hal, o hal olarak yaratılmış olmasıyla var olabilmektedir. Zaman, mekân, fiil her ne var ise Allah’ın kendi zatî ilmiyesinde bilgi olarak mevcut halden açığa çıkan yine Allah’ın sıfatıdır. Her yaratılmış olan bir sıfat olduğundan yaratılmışlık âlemi sıfatlar âlemidir. İşte yaratılan yaratanın sıfatı olarak tecellisidir. Cenab-ı Allah bu hakikati,

Allah O'dur ki, gökleri direksiz yükseltti, onu görüyorsunuz, sonra arş üzerine istiva etti, güneşi ve ayı emrine boyun eğdirdi. Her biri belli bir vakte kadar akar gider. Bütün işleri O yönetiyor. Ayetleri O açıklıyor ki, Rabbinizin huzuruna çıkacağınızı iyi bilesiniz. (Rad 2) O öyle bir ilâhtır ki, göklerin ve yerin hükümranlığı kendisinindir. Hükümranlıkta ortağı yoktur. O, her şeyi yaratıp bir ölçüye göre düzenleyerek takdir etmiştir. (Furkan 2) Bununla beraber, doğu da Allah'ın, batı da Allah'ındır. Artık nereye dönerseniz dönün, orası Allah'a çıkar. Şüphe yok ki, Allah’ın rahmeti geniştir, O, her şeyi bilendir. (Bakara 115) Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. O daima haydır, bütün varlığın idaresini yürüten kayyum’dur. O'nu ne gaflet basar, ne de uyku. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. İzni olmadan huzurunda şefaat edecek olan kimdir? O, kullarının önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bilir. Onlar ise, O'nun dilediği kadarından başka ilminden hiç bir şey kavrayamazlar. O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kucaklamıştır. Onların her ikisini de görüp gözetmek O'na bir ağırlık vermez. O çok yücedir, çok büyüktür. (Bakara 255) Gökleri yeri ve her ikisinde yaydığı canlıları yaratması da Allah'ın kudretinin delillerindendir. O'nun dilediği zaman onları bir araya toplamaya da gücü yeter. (Şura 29) Biz bir şeyi dilediğimiz zaman, ona sözümüz sadece "ol" dememizdir. O da hemen oluverir. (Nahl 40) Gaybın anahtarları da O'nun katındadır, onları O'ndan başkası bilmez, karada ve denizde olanları O bilir ve bir yaprak düşmez ki, onu O bilmesin; ne toprağın karanlıklarında bir tane, ne de kuru ve yaş hiçbir şey yoktur ki, o her şeyi açıklayan Kitap'ta bulunmasın. (Enam 59) Bilmez misin ki, hakikaten göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır, hepsi O'nundur. Size de Allah'tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır. (Bakara 107) Açın gözünüzü! Göklerde kim var, yerde kim varsa hep Allah'ındır. Allah'tan başkasına tapanlar dahi, Allah'a ortak koştuklarına uymuş olmuyorlar, ancak zanna uymuş oluyorlar. Ve yalandan başka bir şey söylemiyorlar. (Yunus 66)

Allah, göğü yükseltti ve mizanı koydu. (Rahman 7) Ant olsun ki Allah onların hepsini kuşatmış, kendilerini ve yaptıklarını bir bir saymıştır. (Meryem 94) Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi O'nundur. O çok yücedir, çok büyüktür. (Şura 4) Şüphesiz Rabbiniz Allah, gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra Arş üzerine hükümran oldu. O, geceyi durmadan onu kovalayan gündüze bürüyüp örter; güneş, ay ve yıldızlar emrine âmâdedir. İyi biliniz ki yaratma ve emir O'nundur. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir. (Araf 54) Allah nütfeyi bir alaka yarattı, derken o alakayı bir çiğnem et parçası halinde yarattık, derken o mudgayı bir takım kemik yarattık, derken o kemiklere bir et giydirdik, sonra onu diğer bir yaratık olarak teşekkül ettirdik. Yapıp yaratanların en güzeli olan Allah, pek yücedir. (Müminun 14) O, yaratan, var eden, varlıklara şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanlar O'nun şanını yüceltmektedirler. O, galip olan, her şeyi hikmeti uyarınca yapandır. (Haşr 24) Allah, her şeyin yaratıcısıdır. Her şey üzerine vekil de O'dur. (Zumer 62) Dönüşünüz hep O'nadır. Allah'ın vaadi haktır. Her şeyi ilk baştan yaratan O'dur. Sonra iman edip salih amel işleyenleri hak ettikleri ölçüde mükâfatlandırmak için geri döndürecek olan yine O'dur. Kâfirlere de inkâr ettikleri için kaynar sudan bir içki ve acıklı bir azap vardır. (Yunus 4) Şayet kullarım, sana benden sordularsa, gerçekten ben çok yakınımdır. Bana dua edince, duacının duasını kabul ederim. O halde onlar da benim davetime koşsunlar ve bana hakkıyla iman etsinler ki, doğru yola gidebilsinler. (Bakara 186)

Allah şehadet eyledi şu gerçeğe ki, başka ilah yok, ancak O vardır. Bütün melekler ve ilim uluları da dosdoğru olarak buna şahittir ki, başka ilah yok, ancak O aziz, O hakîm vardır. (Ali İmran 18) Ve Allah, buyurmuştur ki: İki ilâh edinmeyin. O, ancak bir ilahtır. (Nahl 51) İşte, O'ndan başka ilah yoktur. Önünde de, sonunda da hamt O'nundur, hüküm O'nundur. Ve ancak O'na döndürüleceksiniz. (Kasas 70) Hepimizin ilâhı, bir tek ilâhtır. (Bakara 163) Bu Kur’an, kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara gönderilmiş bir tebliğdir. (İbrahim 52) Onu dosdoğru olarak indirdi ki katından gelecek şiddetli azaba karşı uyarsın ve yararlı işler yapan müminlere kendileri için güzel bir mükâfat bulunduğunu müjdelesin. (Kahf 2) Ey iman edenler! Eğer siz Allah'ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit tutar. (Muhammed 7)

diyerek anlatmaktadır. Şimdi, okuduğumuz bu ayetlerde Cenab-ı Allah Kendisini, yaratılmanın Kendi yaratması olduğunu ve yaratılanın Kendisine ait olmasıyla yaratılanı yaratan Kendisinden ayırmamamız gerektiğini anlatmaktadır. İman, inancın kemâle ermiş hali olduğundan Allah’a iman, Allah ismine zannî bir varlık giydirip yaşamdan ötekileştirerek oluyorsa Allah’a iman değildir. Bir Allah var, bu Allah Kendi sarayında etrafında meleklerle birlikte oturur, âlemi ve insanları yaratmıştır lakin yarattığından ayrı ikinci bir varlıktır şeklinde oluşan düşünce dayanağı olmayan sanmak üzerine gelişmiştir. Allah’ı yaşamın dışına var olandan ayırarak ötekileştirmek, Allah’ın tevhitliğine aykırıdır. Yaratan Allah olduğu ve bizler buna kalpten inandığımız için yaratılan ile yaratan birlikteliği de inancımız gereği haktır. İçinde giyenin olmadığı elbise sokakta var olamaz. Sokakta bir elbise var ve elbise yürüyor ise bu o elbiseyi giyen olduğu içindir. İşte Allah’a iman, Allah’ı tecellisi yani yarattığından ayırmadan, Allah’ın tevhitliğinde ikilik çıkartmadan gerçekleşiyor ve Allah’ı yarattığından biliyorsak, Allah’ın varlığına olan inancımız imana dönüşmüştür. İman ehli olanlar yaşamın içinde her an Allah ile birlikte olup yaşamında ona göre güzel ahlak üzerine bulunanlardır. Allah’a duyulan inanç Allah’a kul olmayı beraberinde mecbur kıldığından Allah’a iman, bizim kendi tanımladığımız gibi değil Allah’ın tanımladığı gibi kulluk yapılınca ulaşılan değerdir. Allah’ı, zannî olan kendi bireyliğimiz gibi düşünüp ikinci bir varlık anlamıyla kendimizin ve yaşamın dışına atarak kendimizi ilah olarak görürken “Ben Allah’a iman ediyorum” demek cahilcesine olur.

Allah’a imanı olan, yaşamının içinde ve merkezinde Allah olandır.

Allah’a imanı olan, yaşamın içinde kendisine göreler üzerine değil Allah’a göre bulunandır.

Allah’a imanı olan, Allah’ın yaklaşmayın dediklerinden uzak, yaklaşın dedikleriyle dost olandır.

Allah’a imanı olan, her zerre Allah’ın yaratması olduğu inancıyla her zerreyi sevip saygı duyandır.

Allah’a imanı olan, Allah’ın bildirdiği batılı terk edip hakka dâhil olandır.

Allah’a imanı olan, dünyalık menfaatleri gözetmeden her durumda hakkı yaşayıp savunandır.

Allah’a imanı olan Allah’la dost olmayı öldükten sonraya bırakmayıp dünyada yaşarken dostluk kurandır.

Kişisel çıkarları neyi gerektiriyorsa o hal ve söylemler üzerine bulunurken ibadetleriyle dahi menfaatlerini pekiştirenin Allah’a olan imanı kendisini kandırmasıdır. Yaşamdan ve yaratılandan ötekileştirerek, ikilik çıkartarak duyulan iman değil henüz inanmış olmaktır ve insan inandığına anlam yükleme özelliğinde olduğundan kendince gerçeğin dışında anlam yükleyip öyle zannettiğinden imanı Allah’a ulaşmamış olur.

Allah’a iman, kulluğumuzun Allah’a ulaşmasıyla ispat bulur.

ozkan.gunal@emekyayinevi.com

http://www.emekyayinevi.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
İbrahim Asa 6 yıl önce

İzliyorum Hocam teşekkür ederim.

Avatar
Yusuf Soyutemiz 6 yıl önce

Allah'a iman...
İman işittiğini görmektir...
Bu durumda iman Allah'ı işitip Allah'ı görmek midir?
Bunu da anlayamadım...