Sen !
     Sükutu içinde saklayan gece...

     En önemli zorunlu ihtiyacısın yorgun ruhların dinlendiği, dingin ruhların alevlendiği..
     Herkesin gecesi kendine münhasır, kiminin bol yıldızlı kiminin ay yıldızlı, kiminin ise zifiri karanlık.

     Dolunay ışığında dolaşır hayali sevgililer..
     Kurt yalnızlığı hissesine sahip olanlar  göğe uzanan ağaçların ülkesinde gökyüzüne doğru ulumak ister, ister de kendi sesinin yankısından başka ses duyamazlarsa  diye kıvrılır yatar Gökbörü asilliğinde .

     Gecesi  gündüzüne karışmış şehirlerde yaşayanların hali ise içler acısı ; yıldızlar seçilmez sahte ışıkların huzmesinde.
     Bazen bir tekini  bile göremezsiniz bakar, bakarsınız da gökyüzüne...
     Oysa hayalleriniz vardır ürkütüp kaçıracaksınız  diye korktuğunuz dilekleriniz, kayan bir yıldızın kuyruğuna tutturup  Gök Tanrıya yollayacak.
     Ay ışığında uçan yarasaların hayali ürkütmesin sizi, onların bile gözünü kör etmiş şu kahrolası neon ışıkları; Rotasını şaşırtmış oradan oraya çarpınıp duruyorlar.
     Sonbaharın son demlerinde cılız sesli bir kaç ağustos böceği gitmenin vaktinin geldiğinin hüznüyle ötüp duruyor.
     Her şeyin mevsiminde güzel olduğunu hatırlatır gibiler.
     Kurbağalar korosu her zaman ki gibi arsız ,onları ne gündüz etkiliyor ne de  karanlık geceler, ay ışığında bile  vırak vırak  solo ses duymaya tahammülleri yok,işleri güçleri boğaz kotarmak.
     Ürkek sokak köpekleri çıkar sonra tek tük  karanlık sokakların ucundan, bizler gecenin şerrinden korkarız ya ,onlar daha çok  gündüzün şerrinden geceye sığınanlara benziyorlar..

     Ya menfezler, köprüler altında yatan çocuklar; hayalleri bir karton kağıt üzerine serilmiş boylu boyunca,
     Gündüz kavgalardan yorgun düşmüş küçük bedenleri, düşlerinde bir sobanın başında uyukluyor gibi mi görünüyorlar sizce?

     Korkmayın ! yüksek  desibelli büyücü seslerinden sağır olmuş kulaklarınız, duymaz onların sessiz çığlıklarını.

     Az ötede kimsesiz bir ihtiyar bedeni mi var ne ?
     Saç sakal birbirine karışmış, kirden görülmez olmuş  zaten ışığı sönmüş olan gözleri;
     Sırtına yapışmış karnına çektiği  titreyen bacakları arasına, kemikleri çıkmış  ellerini sıkıştırmış teslim olmuş  karasularında gecenin, ölüme yatar gibi.
     Ve karanlık gecenin en  acımasız köstebekleri  iblisle bir olup sabaha kadar bubi tuzakları hazırlamak işleri güçleri..
     En iyisi ben kendimi bir dağa, dağ içinde mavi bir barakaya koyayım, köşesinde  odun sobası yanan . gökyüzüne  doğru uzanan borusundan çıkan duman ve sarılayım ipine uçuşan küllerinin..
     Yakacaksa yaksın savuracaksa savursun.

     Sonra ;
     Herkesin çekildiği zamanlarda buluşmak lazım sevgiliyle konuşmalı, dertleşmeli, uzatıp  alnını koymalı dakikalarca kıbleye.. Yüreğin her defasında  ilk defa buluşan aşıklar  gibi titremeli..

     Ey, canımı ömrümü elinde tutan sevgili..

     Senden tek dileğim gecenin sukutu örterken mazlumların üstünü, şerri de zindana çevirsin zalimlerin evini.
     Kuşları  sakladığın gibi sakla, üşümesin çocuklar bir yuvası olsun, sokak köpekleri gündüz de gezsin ürkmeden.
     Köstebekler kendi tuzaklarına düşsün, her böcek,  her kuş yine kendi mevsiminde kendi makamında ötsün.
     Ay gökte kaldıkça Ulu kocaların ak sakallıların duası sana inananların ve sığınanların  üzerine olsun..
     Ve gökten üç elma düşsün güzel ruhların üzerine..
      Yüreğinde  saf-i aşkı taşıyanın aşkı baki olsun...
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Hande Demirezen - Kırıkkale 8 yıl önce

Ablacım ne hoş şeyler yazmışsın. doyamadım okumaya. sağol, eline sağlık.

Misafir Avatar
Semra Mert Gökalp 8 yıl önce @Hande Demirezen - Kırıkkale

Varolun,Çok teşekkür ederim .Onur veriyorsunuz.

Beğenmedim! (0)
Avatar
Ali Sümer 8 yıl önce

Çok güçlü bir hayal gücü ve usta bir el.. Tebrikler.

Misafir Avatar
Semra Mert Gökalp 8 yıl önce @Ali Sümer

Çok teşekkür ederim,sağolun

Beğenmedim! (0)
Avatar
serkan 8 yıl önce

semra hanım yazılarınızı zevk ile severek takip edıyorum .fakat siz köşe yazarlarına fikir alişverişinde bulunabilmek için ulaşamıyoruz email. adresime cevap gönderirmisiniz
uyumazserkan@hotmail.com ıyı çalışmalar

Avatar
fazlı macit 8 yıl önce

Su gibi bir yazı.Bir sulukta içtim.Yüreğinden kopan iğde çiçeği kokusunu hissettim.Merhameti tatdım.sanki elmalardan biri başıma düştü..........................yürek sevgisini titrettin sağol.

Avatar
Adem Kandemir 8 yıl önce

Sayın hanımefendi.. Kaliteli bir yazım tarzınız var. Konusu önemli değil, zaten konu sizi sınırlamış ve duygular konuyu aşmış. Bu nedenle siyasi görüşüme aykırı olsanız da sizi hep okumak isterim. İçeriği çok zengin ve güçlü bir web'tesiniz. ve yakışmışsınız..Emeğinize sağlık.

Misafir Avatar
Semra Mert Gökalp 8 yıl önce @Adem Kandemir

Sn Kandemir kişiler zaten aynı katagori ve dünya görüşüne sahip olsalardı demokrasi diye bir şeyden söz edemezdik.Elbette farklı olacağız..Mühim olan insani meziyetlerimizi yitirmeden birbirimize saygı ile tahammül gösterebilmek..Güzel temennileriniz için çok teşekkür ediyorum..Saygı ve sevgilerimle efendim

Beğenmedim! (0)