Er-Rahim, pek çok merhamet edici, verdiği nimetleri Hak yolda kullananları daha büyük nimetler vermek suretiyle ödüllendirici anlamındadır. Rahmân ismi dünyada mümin kâfir herkesi kuşatmışken, Rahîm, sadece iman ehline mahsustur. Bakara suresi 218. Ayeti kerimede,

Şüphe yok ki iman edenler, zulüm ve kötülük yurdundan uzaklaşanlar, Allah yolunda üstün gayret göstererek cihad edenler yok mu? İşte onlar, Allah'ın rahmetini umarlar. Allah çok bağışlayan Rahim’dir.

denilerek, bizlere Rahim özelliğiyle tecelli ederek rahmet etmesinin, “İman edenler, zulüm ve kötülük yurdundan uzaklaşanlar, Allah yolunda üstün gayret göstererek cihad edenler” diyerek, iman edip, kötülüklerden, haramlardan, yasaklardan uzaklaşma sonucu Allah yolunda cihat etmesine bağlı olduğunu göstermektedir. Cenab-ı Allah, Rahim esması için yüce Kur’an’ı keriminde,

Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla (Fatiha suresi, 1) O Rahman ve Rahimdir. (Fatiha suresi, 3) Sizin ilahınız tek bir ilahtır; O'ndan başka ilah yoktur. O, Rahman'dır, Rahim'dir. (Bakara suresi, 163) Allah sana bir zarar dokunduracak olsa, O'ndan başka bunu senden kaldıracak yoktur. Ve eğer sana bir hayır isterse, O'nun bol fazlını geri çevirecek de yoktur. Kullarından dilediğine bundan isabet ettirir. O, bağışlayandır, Rahim’dir. (Yunus suresi, 107) Sen, O güçlü ve üstün, Rahim olana tevekkül et. (Şuara suresi, 217) O Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur. Gaybı da müşahede edilebileni de bilendir. Rahman, Rahim olan O'dur. (Haşr suresi, 22)

Derken Âdem, Rabbinden kelimeler aldı. Bunun üzerine tövbesini kabul etti. Şüphesiz O, tövbeleri kabul edendir, Rahim’dir. (Bakara suresi, 37) Dedi ki, “Rabbim, gerçekten, ben kendi nefsime zulmettim, artık beni bağışla.” Böylece onu bağışladı. Şüphesiz. O, bağışlayandır, Rahim’dir. (Kasas suresi, 16) Ancak tövbe edenler, düzeltenler ve açıklayanlar; artık onların tövbelerini kabul ederim. Ben, tövbeleri kabul edenim, Rahim’im. (Bakara suresi, 160) Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten Allah kullarından tövbeleri kabul edecek ve sadakaları alacak olan O'dur. Şüphesiz, tövbeleri kabul eden, Rahim olan O'dur. (Tövbe suresi, 104) “İlerde sizin için Rabbimden bağışlanma dilerim. Çünkü O, bağışlayandır, Rahim’dir” dedi. (Yusuf suresi, 98)

Haber ver kullarıma; şüphesiz Ben, Ben bağışlayanım, Rahim’im. (Hicr suresi, 49) Ve hiç şüphesiz, senin Rabbin, güçlü ve üstün olandır, Rahim’dir. (Şuara suresi, 68) Allah'ın yardımıyla. O, dilediğine yardım eder. O, güçlü ve üstün olandır, Rahim’dir. (Rum suresi, 5) İşte gaybı da müşahede edilebileni de bilen, üstün ve güçlü olan, Rahim olan O'dur. (Secde suresi, 6) Yerin içine gireni, ondan çıkanı; gökten ineni ve oraya çıkanı bilir. O, esirgeyendir, Rahim’dir. (Sebe suresi, 2) De ki, “Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım. Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, Rahim’dir.” (Zumer suresi, 53) Gökler, neredeyse üstlerinden çatlayıp parçalanacaklar; melekler de Rablerini hamd ile tesbih ederler ve yerde olanlara mağfiret dilerler. Haberiniz olsun; gerçekten Allah, bağışlayan ve Rahim’dir. (Şura suresi, 5) Ancak Allah'ın rahmet ettiği başka. Şüphesiz O, üstün ve güçlü olandır, Rahim’dir. (Duhan suresi, 42)

buyurarak, esirgeyen, bağışlayan ve rahmet eden ismi olduğunu vurgulamaktadır lakin Rahim’in sadece iman edenlere gösterdiği yüzü oluşu da Rahim esmasıyla tecelli etmesi için bizlerin, tövbe edip hak yola girmemiz gerekliğini farz kılar. Bu gerçeği, Bakara suresi 268. Ayeti kerimede,

Şeytan, sizi fakirlikle korkutuyor ve size çirkin hayasızlığı emrediyor. Allah ise, size Kendisinden bağışlama ve bol ihsan vadediyor. Allah rahmetiyle geniş olandır, bilendir.

buyurarak bildirirken biz Kendisine inanları da uyarıyor. Bizler, beşeriyeti olan ve ihtiyaçlığı bulunanlar olarak yaratılmış insanlarız. Yaratan Rabbimize kulluk yapabilmek olan, Rabbi bilmek, sevmek, zikretmek, muhabbet etmek, ibadet etmek için gerekli olan bilinç ziynetiyle ziynetlenmemizin yanında, yine kulluk için gerekli olan yaşamsallığımızı devam ettirmek adına karşılamamız gereken ihtiyaçlık özelliğimiz de vardır. Yemek yiyip içmek, giyinmek, barınmak, öğrenmek ve tüm bunlar için çalışıp kazanmak zorundayız. Bu sebeple, beşerî yaşamda ihtiyaçlarımızın temini hayatımızın önceliği haline dönüşebilmektedir. İşte burada devreye, iman zafiyetinden dolayı ihtiyaç duyduklarımıza erişebilme kaygısı girer. Bugüne, yarına dair endişeler içine düşüp kendimizi garantiye alma yoluna düşüp Allah’a güvenmeyi ve imanı ikinci plana atabiliyoruz! Bu düşünce ve hisler kapıda bekleyen emmare telkinlere kapı açtığından, tövbe gerektiren haller ve işler içine girip, günah olan, haram olan eylemlerde bulunabiliyoruz ve bunları gerekli, olması gereken olarak görebiliyoruz! İşte o zaman, yalan söylemeyin, dolandırmayın, hak yemeyin, çalmayın, öldürmeyin gibi Allah’ın kesin emirlerine karşı geliyoruz. Görevi kötüye kullanmak, makamı halka hizmet için değil nefsanî çıkarlar için kullanmak, rüşvet almak, zina yapmak, dolandırmak gibi oluşumların merkezinde önce kendimize sonra etrafımıza zulmetmiş oluyoruz!

Şimdi, bu haller içindeyken, Allah’a inanç sadece aklımızda bilgi halindeyken, emmare bu bilgiyi kalpte his olarak gösterir de kalben inandığımızı söyleriz ve bunun yanında Allah’ın Rahim oluşu bilgisiyle, “Allah Rahim’dir” deyip Allah’ın Rahim oluşuna güveniriz. İşte, Cenab-ı Allah, bu halimizle bile bizlere yaşamsallığımızın gerekliliklerini sunarken Rahman oluşuyla tecelli etmeye devam etmektedir lakin Rahim yönüyle tecelli edişi yani affedip, bağışlaması ve rahmet etmesi küfür halimizin terki ve tövbesine tâbidir! Bizler kendimizi, Allah’ın Rahim yönüyle tecelli edişine layık hale getirmeden, Rahim oluşuna güvenerek yasaklar ve haramlar içinde olmaya devam ederken, akılda bilgi olarak duran inancı kalpte his zannederek yaşarken, ancak kendimizi kandırmış oluruz. Evet, Allah’tan umut kesilmez lakin bu umut Rahim oluşunda gizlidir.

Bizler öncelikle, Allah’ın emirleri üzerine olmaya başlayarak, insanlığa ait ortak temel değerler içinde bulunarak, yasaklardan uzaklaşma sonucu, tüm yaşantımızı inancımız üzerine yeniden düzenleyerek akılda bilgi olarak kalan inanmayı kalpte his haline dönüştürüp, eskinin terki, yeninin başlangıcında olarak tövbe edeceğiz ve hiçbir konuda Allah’tan başkasına güvenmeyeceğiz. Rızkı veren de tüm ihtiyaçlarımızı temin eden de Allah’tır gerçeğini asla göz ardı etmeyeceğiz.

Bilmeliyiz ki, Allah yedek ilah değil ilahın kendisidir!

Bizler, Rahim esmasına muhatap olacak hale gelerek Allah’ın kulluk farzı olan, Allah’tan başka ilah olmadığı gerçeğine, kendimizde ve her yüzde şehadet edebiliriz. Rahim esmasının tecellisi, bizlerin Allah’tan başka ilah olmadığı şehadetindedir. Henüz şehadeti olmayanlar, Rahim esmasına layık hale gelemeyenlerdir.

www.ozkangunal.com

ozkangunal@ozkangunal.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.