Soçi’de Suriye zirvesi: "Çözüm umutları hiç bu kadar filizlenmemişti"

BURSA ARENA / Haber Merkezi

Rusya lideri Vladimir Putin, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İranlı mevkidaşları Hasan Ruhani, Soçi'deki üçlü zirvenin sona ermesinin ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Suriye'de çözüm umutları hiç bu kadar filizlenmemişti" dedi.

İkili görüşmeler sonrası Soçi'deki Üçlü Suriye Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ve Ruhani bir araya geldi. Zirve sonrası üç lider ortak basın toplantısı yaptı. Putin, "İdlib'de çatışmasız bölge kurulması geçici önlem" dedi. Ruhani de, "Suriye'de çözüm askeri olarak değil siyasi olarak mümkün. Türkiye'nin güvenliğine önem vermeliyiz" açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'de çözüm umudu hiç bu kadar filizlenmemişti" vurgusu yaptı.

​​Soçi'de düzenlenen zirve, Astana üçlüsünün liderlerinin bu seneki ilk görüşmesi.

ÜÇ ÜLKEDEN ORTAK AÇIKLAMA

Türkiye, Rusya ve İran liderleri, Soçi'de düzenlenen Suriye konulu zirvede imzaladıkları ortak açıklamada, Suriye'de terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılması, ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin milli güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını yineledi.

Açıklamada, liderlerin Suriye'de sahadaki güncel durumu ele aldıkları, 7 Eylül 2018'de Tahran'da yapılan son zirvenin ardından meydana gelen gelişmeleri değerlendirdikleri kaydedildi.

Üçlü eş güdümü güçlendirme ve Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğüne olan kararlılıklarını vurgulayan liderler, bu ilkelere hiç kimse tarafından halel getirilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Açıklamada, "Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş, Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin milli güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir" ifadesi kullanıldı.

Liderler, Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün yanı sıra, komşu ülkelerin milli güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etti.

Bu çerçevede açıklamada, "ABD'nin güçlerini Suriye'den geri çekme kararının hayata geçirilmesi halinde, bunun ülkenin istikrar ile güvenliğini yukarıda belirtilen ilkelere uygun olarak güçlendirmeye hizmet edecek bir adım olacağını not etmişlerdir" ifadelerine yer verildi.

İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde Heyet Tahrir Şam'ın bölge üzerindeki kontrolünü artırma girişimlerini reddeden üç lider, Soçi mutabakatı dahil, bölgeye ilişkin anlaşmaların tüm unsurlarıyla hayata geçirilmesiyle bölgedeki ateşkes ihlallerinin azaltılmasını temin etmek için somut adımlar atma konusunda mutabık kaldı.

Devlet başkanları, ayrıca, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan DEAŞ, Nusra Cephesi ile El Kaide ve diğer terör örgütleriyle bağlantılı tüm birey, grup, teşebbüs ve oluşumların tamamen ortadan kaldırılması amacıyla aralarındaki işbirliğini sürdürme kararlılıklarını teyit etti.

Açıklamada, "(Liderler) Suriye'nin kuzeydoğusundaki durumu ele almışlar ve ülkenin egemenliği ile toprak bütünlüğüne saygı gösterirken, bu bölgenin güvenlik, asayiş ve istikrarının temini için mevcut anlaşmalar uyarınca da dahil olmak üzere, faaliyetlerinde eş güdüm yapmak hususunda mutabık kalmışlardır." ifadesine yer verildi.

SİYASİ ÇÖZÜM VE ANAYASA KOMİTESİ

Liderler, Suriye ihtilafına askeri çözüm getirilemeyeceğine ve krizin yalnızca Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde, BM'in kolaylaştırıcılığında, BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğine dair inançlarını yineledi.

Üç garantör ülke lideri, krize siyasi çözüm bulma çabaları kapsamında kurulacak Anayasa Komitesi'nin en kısa sürede kurulmasını hızlandırmaya yönelik kararlılıklarını teyit etti.

Bu çerçevede liderler, Suriyeli taraflar ve BM Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen'le etkileşimi ve eş güdümü sürdürmenin önemine işaret etti.

Alıkoyulanların serbest bırakılması için kurulan çalışma grubunun çabaları çerçevesinde, bu kişilerin karşılıklı olarak salıverilmesinden duydukları memnuniyeti ifade eden liderler, Astana formatının sorunun çözümüne yaptığı önemli katkılara da atıfta bulundu.

İNSANİ ALTYAPININ GÜÇLENDİRİLMESİ

Suriye'de insani altyapının tesis edilmesi konusuna da değinen liderler, yardım göndermek ile su ve enerji kaynağı şebekeleri, okullar ve hastaneler dahil insani altyapıyı eski haline getirmek suretiyle Suriye'ye yapılan yardımı artırmaları için başta BM ve insani yardım kuruluşları olmak üzere uluslararası topluma çağrıda bulundu.

ERDOĞAN'DAN ADANA MÜTABAKATI MESAJI

Mültecilerin ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin Suriye'de ikamet ettikleri asıl yerlere güvenli ve gönüllü olarak geri dönüşleri için gerekli şartların oluşturulması ihtiyacının altını çizen üç lider, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) dahil olmak üzere, ilgili tüm taraflarla etkileşimi sürdürmeye hazır olduklarını bildirdi.

Erdoğan ayrıca, "1998'deki Adana mutabakatı çerçevesi içinde geleceğimizi buna göre yorumladığımızı ifade etmek istiyorum. Siyasi çözüm yolunda ciddi mesafeler aldık. Denizi geçmişken şimdi derede boğulamayız" dedi.

BİR SONRAKİ TOPLANTI NİSAN'DA

Liderler, Astana'da 12. kez düzenlenecek bir sonraki Suriye konulu uluslararası toplantının nisan ayında yapılmasında mutabık kaldı.

Bir sonraki üçlü zirvenin ise Türkiye'de yapılması kararlaştırıldı.

Ortak açıklamada, Türkiye, Rusya ve İran liderlerinin, farklı alanlarda yürüttükleri işbirliğini ele aldıkları, ortak ekonomik ve ticari işbirliğini güçlendirme kararı aldıkları da kaydedildi.

Liderler, İran'ın Sistan-Belucistan Eyaleti'nde gerçekleştirilen terör eylemini kınarken, Putin ve Erdoğan, İran halkı ile hükümetine taziyelerini sundu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.