Tuğçe'nin gözünde "kuşlar"
…::: anlatıYORUM :::… Tuğçe’nin gözünden “kuşlar”  

Tuğçe YILDIRIM
BURSA ARENA / Haber Merkezi  
 

KUŞLAR..
   

Eski yıla kaplan ile veda etmiş, “ördek”le yeni yıla merhaba demiştik..
Verilen fazlaca  arayı bir an önce kapatabilme adına da  hemen yolumuza  “kuşlar”la devam edelim.      
Kuşlar içerisinde papağanlar ( loriket,kakadu,kırmızı ve mavi papağan) , saksağan, yalı çapkını , baykuşlar gibi farklı kuşlar ile gökyüzü serüvenimize devam edeceğiz.   Hepimizin hayalinde uçabilmek vardır diye düşünüyorum. Peki bunu başarabilen canlılar kuşlar hangimizin ilgisini çekmez…

Bizlerin hayali onların gerçeği ne kadar ilginç ve müthiş bir şey.
Ne yapabildiklerinin farkında olabilselerdi keşke gökyüzünün hakimleri. Uçabilmek için uçak, helikopterler icat etti insanoğlu bunu yaparken gözlemlediği canlı kuşlardı  kanatları, nelere dikkat ettiğiydi. İlk defa uçağa binen kişilerde korku olur derler ben bindiğimde çok mutlu oldum keşke biraz daha aydınlık olsaydı ve daha net görebilseydim gökyüzünü. Kuşlar gibi gökyüzünde süzülmek gibi bir his oluşabilmesi için paraşüt etkili olabilir belki.

Uçmak neden önemli gelir bize ?
Kanatlarımızla istediğimiz yere gidebilme fikri çok cazip değil midir?
Maddesel boyutu tabiî ki vardır araç kullanmadan trafik olmadan bir yerden bir yere gidebilmek. Bunun getirdiği hissiyattır bizi etkileyen özgürlük hissi kendi kanatlarımızla uçabilme fikri hep cazip gelmiştir. Bunun çeşitli tabirlerle hayatımıza girmesi durumu da söz konusudur tabiî ki. Kafesteki kuş gibi yaşamak istemediğimizde özgürlüğüne kanat açtı deriz. Kuşlar yaşattığı duygular açısından daha özel hayvanlar olmuşlardır.  

Peki bu hayvanlar nasıl canlılar?
Biraz onların biyolojilerine bakalım ve onları daha yakından tanıyalım. Kuşlar; vücutları tüylerle örtülü, akciğer solunumu yapan, sıcakkanlı, yumurtlayan, gagalı,  iki ayaklı, sıcakkanlı hayvanlar sınıfını yaklaşık 10.000 civarında yaşayan türüyle en kalabalık omurgalıları oluştururlar. Kuzey Kutbundan Güney Kutbuna dünya üzerindeki tüm ekosistemlerde yaşarlar. Boyutları arı sinek kuşunda 5 cm ile deve kuşunda 2,7 m.'ye kadar değişir. Fosillere göre kuşlar, yaklaşık 150-200 milyon yıl önce, Jura Devri'nde terapod dinozorlardan gelmekte ve  ilk kuş Jura Devri'nin sonlarında yaklaşık 155-150 milyon yıl önce yaşamış olan Archaeopteryx 'tir.   Belki de en esrarlı mesele kuşların şaşırmadan, binlerce mil, hiçbir nirengi (işaret) noktası, yön alacak yeri olmadan yönlerini nasıl bulduğudur.

Bunu nasıl yapıyorlar?  
Eskiden ornitologlar (kuş uzmanları) kuşların rüzgarlarla, dünyanın manyetik alanıyla veya koriolis tesiriyle (dünyanın ekseni etrafında dönmesinden kuzey yarımkürede hava akımlarının sağa, güneyde sola sapma göstermesi) yönlerini bulduklarını iddia ederlerdi. Yine eskiden genç kuşların yaşlıları takip ettiğini zannederlerdi.   Ancak Frank Bellrose’nin yapmış olduğu araştırmaya göre, bu fikirler geçersiz kabul edildi. Mesela, güneye doğru göç etmekte olan mavi kanatlı teal kuşlarından bir grubu yakalanarak işaretlendi. Yetişkinleri hemen salıverildi. Gençler, yaşlılar güneye iyice yaklaştıktan sonra bırakıldı. Güneye ve göç edilecek sahaya daha önce hiç uçmamış genç kuşlar, aynı yollardan geçerek aynı yere vardılar. Gittikleri istikametten o kadar emindiler ki, genç olduklarından yaşlılardan daha hızlı gittiler. Bu kuşlar, yaşlı kuşları değil, bünyelerinde doğuştan mevcut olan yön bulma sistemini takip ettiler. Binlerce mil nereye gideceğini bilen bu canlılara teker teker göz atalım papağanlara uçalım…  

Sevgiyle kalın diyor, Gökhan Atalay’dan özgürlüğe kanat çırpmak şiiri ile veda etmek istiyorum..  

Uçmak istiyorum
Özgürlüğe kanat çırpmak istiyorum
Hiç kimsenin karışmadığı
İnsanların istediklerini yaptığı
Bir yerlere uçmak istiyorum

Kuşlar kadar özgür olmak istiyorum
Rahat rahat düşünebilmek istiyorum
Rahat rahat konuşabilmek istiyorum
Bu gök kubbede özgürce yaşamak istiyorum…   …..

.....

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.