2 Mayıs 1519 Günü ölen Leonardo Da Vinci ölümünün 500 yılında Avrupa da çeşitli etkinliklerle hatırlanıyor. Yüksek Rönesans’ın en önemli temsilcilerinden Leonardo Da Vinci’yi herkes ünlü Mona Lisa adlı çalışmasıyla tanısa da kendisi yaşadığı dönemin ötesinde, buluşlara imza atan bir mucitti. Her ne kadar birçok projesini, fırsatçı iş adamları ve çağın teknolojisinin yetersizliği nedeniyle hayata geçiremese de buluşlarına dair çizimler ve maketler Leonardo’nun not defterleriyle bugüne kadar gelmiştir.

1- Paraşüt

Uçakların henüz icat edilmediği zamanlar da, çizimlerini yaptığı hava araçları Leonardo Da Vinci’yi 1515 yılında paraşütü tasarlamaya itti. Bu paraşüt tasarımı günümüz paraşütlerinin atası sayılmaktadır. Bu tasarım Adrian Nicholas adlı maceraperest tarafından 2000 yılında denendi ve kontrolü oldukça zor olan bu paraşüt o dönemde başarılı sonuçlar verdi.

Bir cismin düşüşü atmosferin direnciyle yavaşlar. Eğer atmosfer olmasaydı, düşen nesne kolayca hızlanır ve hızla yüzeye çarpardı. Fakat hava nedeniyle terminal(sonlandırıcı) hıza ulaşarak yavaşlar. Her cisimde de bu hız farklıdır. Örneğin paraşütçülerden paraşütlerini açmadan önce 193,1 terminal hıza ulaşırlar. Paraşütün ana fikri ise terminal hızı düşürerek güvenle yere inmenizi sağlamaktır. Da Vinci insanın uçması fikrinden yararlanarak, piramit şeklinde bir paraşüt tasarlamıştır. Not defterlerinde ise bir insanın yüksekten atladığından yere incinmeden inmesini sağlayacak bir alet tasarlamıştı. Bu alet günümüz paraşütlerinin atası sayılıyor ve günümüzde modelin aynısı yapıldı. Deneme atlayışında deneyimli bir paraşütçü, bu kontrolü zor aletle yere inmeyi başardı. Yani bu tasarım işe yarıyor.

2- Makineli Tüfek

Modern Makineli Füfekler ile kıyaslanamayacak olan bu tasarım seri bir şekilde günümüz makineli tüfekler gibi mermi atamaz. Da Vinci ‘nin silahı aynı anda pek çok mermiyi atabilir. Her ne kadar notlarında savaş ve ölüm makinelerinden nefret ettiğini belirtiyor olsa da, günümüzdeki gibi o dönemim yatırımcıları da savaşa para yatırım yapma isteklerini kullanarak ihtiyacı olan parayı kazanmak istemesidir. Da Vinci ‘nin birçok projesi gibi bu Makineli Tüfek tasarımı da hiç bir zaman üretilememiştir. Vinci’nin makineli tüfek veya 33 namlulu organ modern makineli tüfeklerle aynı kefeye konmayabilir. Çünkü tek bir namludan seri bir şekilde pek çok mermi atamaz. Buna karşın, tek seferde pek çok mermiyi atabilir. 11 tüfekten oluşan üç kare tahta kullanılarak 33 namlulu ve üçgen şeklinde bir silah tasarlamıştır. Ortaya bir şaft ekleyerek ateşlenen 11 silah soğuyana kadar ikinci ve sonrasında üçüncü 11’liyi ateşleyebilecek dönen bir mekanizma tasarlamıştır.

3-Bilye

Her ne kadar önemli bir buluş olarak görülmese de günümüz de birçok alanda rulman (bilye) kullanılmaktadır. Örnek verecek olursak bisiklet, kaykaylar vs gibi pek çok mekanik ve motorlu araçlarda bily kullanılmaktadır. Rulmanlar size peki etkileyici gelmese de bugün tahrik milinin dönmesine yarayan sistemler bilye içerir. Pek çok mekanik ve elektrikli motor rulman içerir. Hatta kaykaylar, bisikletler hatta yollar da bile bu bilyeli sürtünmeyi düşürücü buluş kullanılır. Aslında bu fikir Roma imparatorluğuna kadar izlenebilir. Vinci not defterlerinde ilk pratik tasarımları yapmıştır. Bugün pek çok makine rulmanlar olmadan çalışmasa da Vinci’nin bu konsepti tekrar başka biri tarafından bulunmadıkça hayata geçirilememiştir.

4- Dalgıç Kıyafeti

115’YY’ da Venedik’te yaşayan Da Vinci, istila gemilerini püskürtmek için limanın altından dalgıç kıyafetleriyle adamlar yollayarak düşman teknelerinde delikler açmayı düşünmüştü. İşte o zamanlarda inanılmaz olan bu fikir günümüzde hepimize oldukça normal gelebilir. Fakat Vinci’nin zamanında hava taşıyan hortumlar yardımıyla su altı sabotajı yapabilecek dalgıçlar fikri muhtemelen çılgıncaydı. Konseptte hortumlar hava dolu yüzen bir çana bağlıydı, dalgıçlar cam gözlükler sayesinde suyun altını görebiliyorlardı. Diğer bir konseptte ise dalgıçlar hava dolu şarap keselerinden nefes alabiliyorlardı. İki konseptte dalgıçlar suyun altında sonsuz kalabilmesi için işeme şişesi vardı. Bu dalgıç elbisesi tasarlansaydı Venedik donanmasına gerek kalmadan su altı sabotajıyla gemiler geri püskürtülebilirdi.

5- Zırhlı Tank

36 ayrı silahı bulunan ve kaplumbağaya benzeyen bu tank 8 kişinin kas gücüyle hareket edebilmekteydi. Her yönden ateşlenebilen bu tank rahatlıkla düşman askerlerini uzak tutabiliyor olsa da çizimlerdeki bazı hatalardan dolayı tank hareket edemezdi. Büyük ihtimalle, Da Vinci bu hataları tasarımlarının düşmanlar tarafından ele geçirilme ihtimaline karşın yapmış olduğu tahmin edilmektedir.

Da Vinci Milan Dükü Ludovico Sforza için çalışırken, son model bir zırhlı tank tasarladı. 8 adamın kas gücüyle ilerleyen tank 36 silahıyla kaplumbağaya benziyordu. Tekerler krank yardımıyla itilen dişli sistemiyle hareket ediyordu. Bu sayede 8 kişinin sürdüğü dışı zırhlı tank yürüme hızıyla savaşta ilerleyebilirdi. Her yönde ateşlenebilen silahlar düşmanları uzak tutabilirdi. Vinci’nin çizimleri ön tekerlerin yanlış yöne gitmesine neden olan hatalar içeriyor. Eğer tank yapılsa bile hareket edemezdi. Fakat Da Vinci’nin böyle bir hata yapmayacak kadar zeki olduğu düşünülüyor. Bu hatayı savaş makinelerine olan nefretinden dolayı yapmış olabileceği akıllara geliyor. Ya da çizimlerin düşman eline geçtiğinde işe yaramamasını istiyordu.

6- Ornithopter

Ornithopter ile Da Vinci insanların kuşlar gibi uçmasını amaçlamıştır. Yarasaya benzeyen tasarım insan gücü ile çalışmaktadır. Belirtmek isteriz ki çok güçlü kaslara sahip değilseniz bu uçan yarasa ile yere çakılabilirsiniz. Da Vinci’nin bu çizimlerinden anlaşılabileceği üzere aerodinamik üzerine oldukça tecrübelidir.

Da Vinci’nin uçan vidası belki de en Klass tasarımlarında biridir. Günümüz helikopterine benzeyen bu sistem sanki uçan dev bir fırıldak gibidir. Pervanesi ketenden tasarlanan bu alet, yeterince hızlı döndüğü zaman yeterli kaldırma kuvveti üreterek günümüz uçakları ve helikopterleri gibi uçacak şekilde tasarlanmış. Her şeye rağmen bu tasarımın uçacağı da meçhul. Yine de uçsa muhteşem olurdu değil mi?

7- Kendi Kendine Giden araba

Sürücüsüz olarak kendine kendine giden bu araç üzerindeki düzenek kurulduktan sonra belirtilen yöne doğru hareket etmektedir. Her ne kadar Da Vinci notlarında bu mekanik aksanı detaylı şekilde belirtmemiş olsa da 15.yy da yaşayan Da Vinci’nin hayal gücünün ne kadar ileri seviyede olduğu gerçeğini değiştirmez. Da Vinci’nin kendi kendine giden arabası tarihin ilk arabası gibi gözüküyor. Çünkü sürücüsü yok ve tarihin ilk robot makinesi gibi gözüküyor. Da Vinci’nin defterlerindeki çizimler tüm iç mekanizmayı belirtmediğinden, günümüzdeki mühendisler iç mekanizmayı tahmin ederek tasarladılar. Sarılan yaylar aracın aynı bir kurmalı oyuncak gibi çalıştığını gösteriyor. Yönlendirme bazı dişlilerin yeniden programlanmasıyla tasarlanabilir. Leonardo’nun bu aleti bir oyuncak gibi tasarladığı düşünülse de, aynı mekanizmanın kullanışlı uygulamaları olabileceğini düşünmek çok zor değil.

8- Helikopter

Uçan hiç bir insanın yapısı bir makinanın olmadığı bir dönemde Da Vinci havayı dönme kuvvetiyle itip çekerek uçmayı sağlama fikrini çizimlerinde ortaya atmıştır. Çizimlerden yola çıkarak kanatların helezonik yapısı teoride buna müsait gibi gözüküyor olsa da yer çekimine karşı koyabilmesi için çok yüksek hızlarda döndürülmesi gerekiyor.

9- Robot Şövalye

İnsan vücudunun mükemmel Anatomik yapısından ilham alan Da Vinci ilk insansı robot makinesin tasarlamıştır. Lodovico Sforza için geliştirdiği bu robot Da Vinci’nin hayata geçirebildiği az sayıda projesinden biridir. Bu tasarımın benzeri 2002 yılında robotik uzmanı olan Mark Rosheim tarafından tekrar üretildi. Rosheim daha sonra ise bu tasarımlarının bazılarını Nasa’nın robotlarında kullandı. Eğer Da Vinci’nin kendi kendine giden arabası ilk robotik aracıysa, robot şövalyeye de ilk insansı robotu denilebilir.

15. YY ’da insan vücudunun mükemmel tasarımından etkilenen Vinci, anatomiyi kullandı. Kasların nasıl çalışarak kemiklere güç verdiğini gözlemledi. Aynı prensiplerle çalışabilecek bir makine tasarladı. Vinci’nin diğer keşiflerinden farklı olan bu icadını üretmiş olmasıydı. Zengin patronu Lodovico Sforza’nın partilerinde eğlence amaçlı kullandığı düşünülen bu robot şövalyenin gerçekten yürüyüp, hareket ettiği bilinmiyor. Makaralar ve çarklarla çalışan bu sistemin bir İşte 500 yıl sonra Da Vinci ‘nin icatları dünyayı aşarak uzayda yerini almış oldu.

10- Geleceğin Şehirleri

1400’lü yıllarda tüm Avrupa kara veba ile savaşıyordu. Şehirleri hastalıklara karşı daha korunaklı yapmayı amaçlayan Da Vinci, kanalizasyon sistemlerinin daha iyi çalıştığı, mikrop saçabilecek alanları minimuma indirgediği bir şehir sistemi çizmiştir. Mikrop teorisinin iyi anlaşılamadığı bir çağda şaşırtıcı derecede modern bir şehir düşünmüştür. Sağlıksız alanları minimuma düşürerek kanallar yardımıyla, hızlı bir kanalizasyon sistemi tasarladı. Su günümüzdeki gibi hidrolik sistemlerde modern tesisat sistemlerine benziyordu. Da Vinci bu fikrini hayata geçirerek kişiyi asla bulamamıştır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.