Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; pireler berber, develer tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, büyükçe bir ormanda yaşayan çok geniş bir aslan ailesi varmış. Aslan ailesi, bugüne kadar gelmiş geçmiş en kral aile olarak anılmasına rağmen tercihlerinden dolayı çok uzun süreden beri ormanda iktidar sorunu yaşıyormuş. Öyle ki uzun yıllar iktidar olamadıkları için oldukça fazla seviye kaybetmişler ve neredeyse ormandakiler tarafından sokak kedisi muamelesi görmeye başlamışlar. Bu iktidar sorunu yaşanırken ormanda ne kadar çakal, tilki, yılan varsa bunlar ormanın yönetiminde söz sahibi olmuşlar. Ormanın kralı, kraliçesi, prensi, prensesi, hizmetlisi, soytarısı hepsi bunlardan oluşmuş. Bütün alanları bunlar işgal ettikleri için, artık ormanda aslanların neredeyse yatacak yerleri kalmamış. Ormanda yaşayanların çoğu, aslanları aslan yerine koymamaya; çakala, tilkiye, yılana saygı gösterip hizmet etmeye başlamışlar.

Her geçen gün ormanda işler biraz daha ters gitmeye başlamış. Çakal “kral”, tilki “lort” olunca aslan da neredeyse “mort” olmuş. Yıllar boyu bu işler böyle gitmiş. Gitmiş gitmesine de bir süre sonra çakalın krallığını yaptığı ormanın çivisi çıkmış. Tarla faresi, dağ kedisine, dağ kedisi boz ayıya, boz ayı file, fil gergedana kaykılmaya başlamış. Kimse kimseye arkasına dönemez olmuş. Ormanda yaşayan bütün canlılar yattıkları yerde karın doyurmak istedikleri ve başkalarının yediklerinde içtiklerinde gözleri oldukları için, bütün ağaçlara, meyvelere, sebzelere hem göz koymuş ve hem de hepsine sahip olmak için bütün ağaçları, meyveleri, sebzeleri talan etmişler. Böyle olunca da ağacı da, meyvesi de, sebzesi de kıymete binmiş. Çakal Kral ve ekibi etlerinden, sütlerinden, yünlerinden yararlandıklarından olsa gerek, ormandaki diğer canlıların aç kalmamaları için onların meyveye ve sebzeye kolay ulaşsınlar diye, hizmeti ayaklarına kadar götürmeye başlamışlar. Bu arada kendileri de arka planda birçok şeyi götürmeye devam etmişler.

Tabi bu davranışları ormanın tamtakır kuru bakır kalmasına sebep olmakla birlikte ormanı tamamen kurutmuş; ağacı, çalısı, çırpısı kuruyan ormanda aşırı sıcaklar yüzünden yangın çıkmasına sebep olmuş.

Böyle olunca da aslan, ceylan, sırtlan ve zebra yan yana koşmaya başlamış. Görenler buna çok şaşırmışlar. Oysa şaşılacak hiçbir şey yokmuş, çünkü ormanda yaşayanların hepsi can derdine düşmüşler. Dolayısıyla da canlarını kurtarmak için hep beraber yangının aksi yönüne doğru canhıraş bir şekilde koşmaya başlamışlar…

Orman yangını kontrolden çıkıp, saraya ve ormanın içlerine yayılınca Aslan, ceylan, sırtlan ve zebranın arkasından “Çakal Kral” ve ailesi de ormanı terk etmek için birlikte koşmaya başlamışlar. Çakal Kral sarayını ve servetini ormanda bırakmamak derdiyle en geride kalmış. Bu arada yangından kopan bir parça ateş bedenine değince Çakal Kralın postu tutuşmuş. Canını kurtarmak için ıslak çimenler üzerinde sürtünerek dönmeye ve hatta taklalar atmaya başlamış. Can havliyle postundaki yangını söndürmüş. Lakin postu tüsülenmiş, hatta iyice kavrulmuş.. Böylece Çakal Kralın postunda hiç tüy kalmamış…

Ormandaki bütün hayvanlar onun bu halini görünce her biri içinden “Çıplak Kral Çakal” diye mırıldanmışlar…

Çıplak Kral Çakal canını kurtardıktan sonra geriye dönüp bakmış; bütün ormanın yandığını gördüğünde, ormanın yandığından ziyade sarayının yanıp kül olduğuna üzülmüş. Sonra dönmüş bir de kendine bakmış. Aslanların pençesinden kurtulmanın mümkün olabildiğine kanaat getirmiş ama aslanların bedduasından kurtulmanın asla mümkün olamayacağına da bizzat tanıklık etmiş olmanın ızdırabını yanan postu yüzünden çektiği sızı ile bütün bedeninde hissetmiş…

Masal da burada bitmiş…

Kimsenin muradına eremediği bu masal da kiremitliğine çıkılacak saray da kalmadığı için herkes yerli yerinde otursun. Ormanın bütün ahalisi, bunun da masal olduğuna yatsın kalksın dua etsin…

Bir de; aslan bile olsak bu tür masalların içinde olmamaya dikkat edelim, aman ha!..

Kalın sağlıcakla…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.