Birisi ‘ünlü’ tarihçi,

Diğeri bir ‘elektronik’ markanın başındaki isim.

Ocak ayında Davos’ta bir araya geldiler.

Bu buluşmadan nasıl bir sonuç çıkar veya nasıl sonuç alınması için bir araya geldiler dersiniz?

Başlayalım!

The Economist'in Genel Yayın Yönetmeni Zanny Minton Beddoes yönetiminde yarım saatlik bir görüşmeydi.

Yankıları bugün hayatımızda güncel!

Evet, yanlış okumadınız, bugün o görüşmenin ‘olma sebeplerini yaşıyor’ insanlık.

Hatırlar mısınız? ABD bay Ren’in başında bulunduğu firmanın bir yetkilisini tutuklamıştı.

Kanada’da tutuklanan Huawei'in Mali İşler Direktörü (CFO), Çin’li Ming Vancou daha sonra 10 Milyon Dolar kefaletle şartlı serbest bırakıldı. Önemli bir isimdi kendisi Huawei varisiydi.

Bu olaydan dolayı Çin ekonomisi 2018 yılında 1990'dan bu yana en düşük büyümesi gerçekleşmişti.

Sanki Harari ve Ren buluşmasına o tarihlerde yaşanan bir santranç müsabakası da denebilir.

Huawei sadece dünya akıllı telefon pazarında Apple'ı geçen bir firma değil.

Peki tehlike ne ki?

ABD’li senatör Tom Cotton ülkesinin Huawei veya ZTE gibi Çinli firmalardan teknoloji aygıtları satın almasını engellemek adına sunduğu önerge için ‘Huawei şirketi Çin hükümetinin bir uzantısı ve ABD yetkililerine ait bilgileri rahatlıkla çalabilecek kapasiteye sahip bir yapıdır’ şeklinde açıklama yapmıştı.

Ağustos ayında ABD’de Huawei yasaklandı. Ardından Avustralya, Hindistan, Yeni Zelanda ve Japonya ABD’yi takip etti.

5G teknolojisi ile Çin yönetimi Huawei yardımıyla ‘data’ oluşturmakla suçlanıyor. Cotton’un ifadesiyle Çin gizli yürüttüğü çalışmasını Huawei teknolojisi sayesinde elde ediyordu.

BU tip iddialar Huawei tarafından reddediliyor olmasına karşın dünya egemenliğini elinde bulunduran/bulundurmak isteyenler tereddüt içindeler.

Tam bu tartışmalar içerisinde Beddoes’in aklına gelmiş ki ‘durun şu tarafları bir buluşturayım’ demiş.

Hadi bay Ren’i anladım Huawei’nin en yetkili ismi.

Ya Harari?

Ucu görünen üst kademeleri gizli, hatta çok gizli bilinen dünyanın egemenliğini elde etmek isteyen yapının adamı.

Donanımlı yetiştirilmiş, ülkemizde bile kitapları üniversitelerde derslere eşlik ettirilen bir tarihçi profesör. Beddoes daha sorularını sorarken aslında konuyu takip edenler bir arada olmalarını anlamlandırabilir.

‘Birincisi tehlikede olan nedir? Teknoloji silahlanma yarışı, pazar hakimiyeti, küresel egemenliğin sahipliği, biyoteknoloji silahlanma yarışı, iki ekosistem dünyası mı oluşuyor, tedbirler neler olmalı?’

Başlıklı soruları öncelikle Harari cevaplamaya çalışıyor.

‘19. yüzyılda ekonomik ve endüstri gücü ile lider ülkeler hükmediyorlardı. 21. yüzyılda ise Al devrimi (yapay zeka) ve teknolojik/biyoteknolojik devrim ile olacak. Geçen yüzyıllardaki silahlanma yerini veri toplama data oluşturmaya bırakacak. Herhangi bir ülkenin verileri elinizdeyse asker göndermeye gerek yoktur. Yeni teknolojilerle bazı şirketlere ve hükümetlere insanları hackleme yeteneği veriliyor. Bilgisayarları, akıllı telefonları, e-postaları, banka hesaplarını hacklemek hakkında çok fazla konuşma var, ama gerçekten büyük bir iş insanları hacklemek. Benim hakkımda yeterli veriye ve biyolojik bilgide yeterli bilgi işlem gücüne sahipseniz, bedenime, beynime, hayatıma sahip olabilirsiniz. Beni kendimden daha iyi tanıdığın bir noktaya gelebilirsin. Biz günümüzde Çin'deki devlet gözetimi ile ABD'deki gözetim kapitalizmi arasındaki rekabeti görüyoruz. Yani ABD'nin gözetimsiz olduğu doğru değil. Burada çok gelişmiş gözetim mekanizmaları da var. Şu anda, bu silahlanma yarışında ciddi bir üçüncü oyuncu olmadığını düşünüyorum. Silahlanma yarışının sonucu gerçekten de gezegendeki herkesin yirmi ile elli yıl içinde nasıl yaşayacağını şekillendirecek: insanlar, diğer hayvanlar,(diğer hayvanlar derken yahudilerin dışındaki insanları kast ediyor) yeni tür varlıklar(robotlaştırılmış insanlar)’.

Harari’nin bir tarihçi olduğunu belirtmiştim. Kendisi tarihçi kimliğinin yanında günümüzdeki gelişmeler ve gelecekte şekillenecek/şekillendirilecek dünya hakkında da enteresan bilgiye sahip değil mi?

Tarihçi dediğin geçmiş asırlarda yaşanmışları insanlığa aktarır.

Kendi tabiriyle ‘iki-buçuk’ kitap yazıp dünyaca meşhur bir tarihçi olması sizce normal mi?

Profesör Harari’nin tarihçi kimliği haricinde ne gibi özellikleri var acaba?

Bay Ren’in vereceği cevapları, ardından da Çin’in kendisi için alınan önlemler karşısında neler yaptığını, hem de bu sorduğumuz soruların yanıtlarını aktararak,

devam edeceğiz....

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.