İçinde bulunduğumuz coğrafya öyle görünüyor ki çok daha beklenmedik olaylara gebedir. Özellikle Irak, Suriye ve sıradaki İran’daki gelişmeler bölgede sıkıntıların artarak sürebileceği gerçeğini ortaya koyuyor.

Şimdiki ana konumuz hiç kuşkusuz Suriye’dir.

Suriye’de İsrail’in gölgesinin var olduğunu unutmamak gerekiyor. Her ne kadar TSK’nın askeri harekâtında İsrail pek fazla ses çıkarmadı ama bu onların suskunluğu olarak değerlendirilmesin.

Nitekim İsrail Başbakanı Netanyahu, “İsrail, Suriye’deki Kürt bölgelerine yönelik Türk işgalini şiddetle kınıyor ve Türkiye ve vekilleri tarafından Kürtlere yönelik etnik temizliğe karşı uyarıda bulunuyor. İsrail, cesur Kürt halkına insani destek sunmaya hazır” açıklamasında bulundu.

Buraya bir nokta kayalım:

Körfez savaşında İsrail’in Irak’ın kuzeyinde oluşan Bölgesel Kürt yönetimine her türlü desteği verdiğini biliyoruz. İsrailli uzmanlar Kuzey Irak’ta adeta cirit attı. Çeşitli yardım kuruluşları adı altında Bölgesel Kürtleri eğittiler. PKK ile de yakın ilişkiye girdiler. Türk ve Türkiye düşmanlığını bu topraklarda sergilediler.

Barzani sık sık İsrail’e gitti. Dayanışma örneği gösterdiler. Barzani’nin Yahudi kökenli olduğu bile söylendi.

Çünkü İsrail, parçalanmış bir Irak’ı istiyordu ve bunda da başarılı oldu.

Şimdi yüzümüzü Suriye’ye dönelim:

İsrail’in baştan bu yana Suriye’deki ana hedefi parçalanmış bir Suriye’dir. Biz her zaman “Suriye’nin toprak bütünlüğü” diyoruz ama İsrail bunu istemiyor. Parçalanmış bir Suriye İsrail’in Ortadoğu’daki yayılmacı politikasının omurgasını oluşturuyor.

Daha önceki Başkan Obama da şimdiki Başkan Trump da açıklamalarında “Hiçbir müttefikimizin güvenliği İsrail kadar bizim için önemli değildir” diye söylemediler mi?

Trump’un İran’a ambargo uygulaması ve İran ile ilişkilerin gerginleşmesinde İsrail’in parmağı yok mu?

Bu nedenle İran’ın Suriye topraklarında bulunması da Suriye politikalarına ters düştüğü için sık sık İran’ın desteğindeki militanlara ve onların karargâhlarına İsrail tarafından hava saldırıları düzenlenmişti.

Aslına bakılacak olursa Suriye üzerindeki oyunlar ve dengeler İsrail’in istediği doğrultuda gidiyor.

Belki Trump, Suriye’deki varlıkların şikâyetçi ama İsrail lobisine dayanamıyor.

Pentagonun da İsrail lobisinin etkisi altında olduğunu görmekteyiz.

Şu noktaya dikkat:

ABD Başkanı Trump, hemen her gün açıklamalarında çelişkilere düşüyor.

Bize göre bunun en büyük nedeni İsrail lobisidir ve bu lobinin etkileridir. 2020’deki seçimde Trump yeniden seçilmeyi hedefliyorsa Amerika’daki Yahudi lobisinin de desteğini almak durumundadır.

Konuya biraz da bu açıdan baktığımızda gerçekleri daha yakından görebiliriz.

Bakınız daha düne kadar Türk dostu olarak gösterilen ABD’li Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Suriye'deki duruma ilişkin Demokrat Senatör Chris Van Hollen ile görüştüklerini belirterek, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye kararını eleştirmiş, Türkiye’ye de ambargo tehditleri savurmuştu.

Cumhuriyetçi Senatör, “Türkiye'nin Suriye'yi işgal etmesi durumunda, bu ülkeye yönelik iki partinin de destekleyeceği yaptırımlar sunacağız. IŞİD’i yok etmek konusunda ABD'ye yardım eden Kürt kuvvetlere saldırırsa, Türkiye'nin NATO üyeliğinin askıya alınması çağrısında bulunacağız” ifadelerini kullandı.

Türkiye'ye yönelik olası yaptırımların gerekirse Trump'ın veto yetkisini aşacak şekilde olmasını beklediklerini kaydeden Graham, “Kürt müttefiklerimizi terk etme ve Suriye'yi Rusya, İran ve Türkiye'ye bırakma kararı radikal İslamcıları kışkırtacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

İşte yukarıda sözünü ettiğimiz Yahudi lobisinin ne kadar etkili olduğunu senatörün bize sırtını dönmesinden ve tehditlerinden de anlayabiliyoruz.

Aynı şekilde Amerika’daki askerlerin ve Pentagonun da yoğun bir Yahudi lobisinin baskısı atında İsrail’in istekleri doğrultusunda kararlar aldıklarını söyleyebiliriz.

Siz hala İsrail’in sessiz olduğunu mu sanıyorsunuz?..

.

necdetbuluz@gmail.com

www.facebook.com/necdet.buluz

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.