Geçenlerde Doğu Türkistanlılarla ilgili bir yazı yazmış ve ”Soydaşlarımızın Suriyeliler kadar değerleri yok mu?.." diye sormuştuk. Müslüman coğrafyasının kanayan yarası Doğu Türkistanlı soydaşlarımızın ülkemize sokulmamasının yürekleri dağladığına da vurgu yapmıştık.

Doğu Türkistanlı soydaşlarımıza sahip çıkmak, onlar korumak, gerektiğinde kucaklamak bizim görevimizdir. Nitekim Türkiye’ye sığınan bu ailenin “Bize Türkiye sahip çıktı. Eğitim hayatımıza devam edebildik. Çin’de Türk bayrağı ve Türkiye’yi çağrıştıran semboller bile yasak” ifadeleri bile göğsümüzü kabartıyor.

Ancak, bazılarının Türkiye’ye alınmaması ve kapılarda bekletilmesi olayını da sorgulamadan geçemeyeceğiz. Eğer bu insanlar zulümden kaçıyor ve hiçbir terör olayı ile ilişkilendirilmiyorlarsa ülkemizde ve içimizde yerleri olmalıdır.

Geçenlerde Akit Gazetesi Yazarı Harun Sekmen, Türkiye’ ye sığınan bir Doğu Türkistanlı aile ile yaptığı görüşmeyi yayınladı.Ümmet coğrafyasına uzaklığı sebebiyle, yaşanan zulümlerin göz ardı edildiği Doğu Türkistan’da, Müslümanlar büyük bir varoluş savaşı veriyor” görüşlerini dile getiren yazarın Doğu Türkistanlı aile yaptığı görüşmeyi biz de detayları ile sizlerle paylaşmak istedik:

“..2 yıl önce anneleri Medine Hakim ile birlikte Türkiye’ye sığınan Espara, İphara ve Merziye isimli kardeşler, Çin’de yaşadıkları insanlık dışı uygulamaları gözyaşları içerisinde anlattı. Kardeşlerden en büyüğü olan Merziye Hakim, Çin’in sistematik bir asimilasyon politikası uyguladığını belirterek, Doğu Türkistan’daki Müslümanların, can, mal ve ırz güvenliklerinin olmadığını söyledi. 2 yıldır babalarından haber alamadıklarını kaydeden Hakim, Çin polisinin dönmeleri yönünde baskı yaptıklarını kaydetti.

Ümmet coğrafyasına uzaklığı sebebiyle, yaşanan zulümlerin göz ardı edildiği Doğu Türkistan’da, Müslümanlar büyük bir varoluş savaşı veriyor. Dünyanın gözü önünde Doğu Türkistan’a sistematik bir soykırım uygulayan Çin’in zulmünden kaçarak Türkiye’ye sığınan üç kız kardeşin anlattıkları kan donduruyor. 2 yıl önce anneleri Medine Hakim ile birlikte Türkiye’ye gelen Aspara, İphara ve Merziye isimli üç kız kardeşin Doğu Türkistan’da bizzat yaşadıkları zulüm, yürekleri parçalıyor. Üç kız kardeşten en büyüğü olan Merziye Hakim, “Doğu Türkistan’daki bütün camiler hapishanelere çevrildi. Erkekler, çok basit bahanelerle zindanlara atılırken, Çinli erkekler evlerimize yerleştirildi. Namaz kılmamız, başımızı örtmemiz ve oruç tutmamız yasak” ifadelerini kullandı.

İki yıldan bu yana babalarından haber alamadıklarını kaydeden Hakim, “Biz iki yıl önce Doğu Türkistan’dan, Türkiye’ye geldik. O günden sonrada babamızla görüşemedik. Babamın ismi Abdülkahhar. Bizden bir ay sonra geleceğini söyledi. En son babamın telefonundan Çin polisi bizi tehdit etti. Babamın akibeti hakkında kaygılıyız” dedi.

Doğu Türkistan’da Müslümanlara yönelik büyük bir baskı olduğunu kaydeden Merziye Hakim, “Ramazan ayında zorla yemek yediriyorlar. Dinimizi elimizden alıp asimile etmek istiyorlar. Doğu Türkistan’da, ‘Nazi kampı’ denilen yerlere götürülen Müslümanlar, burada türlü işkencelere maruz kalıyor” dedi.

Ümmetin göz bebeğinin Türkiye olduğunu belirten İphara ise, “Bize Türkiye sahip çıktı. Eğitim hayatımıza devam edebildik. Çin’de Türk bayrağı ve Türkiye’yi çağrıştıran semboller bile yasak” dedi.

Başkan Erdoğan’a şükran borçları olduğunu söyleyen Espara da, “Biz burada soydaşlarımız ve dindaşlarımız içinde rahatız. İlk defa namaz kılan bir polis gördüğümüzdeki şaşkınlığımızı ve sevincimizi anlatamam. Allah Türkiye’ye zeval vermesin” ifadelerini kullandı.

Anneleri Medine Hakim ile birlikte Türkiye’ye gelen Espara, İphara ve Merziye isimli üç kız kardeş, Doğu Türkistan’da yaşanan sistematik Çin asimilasyonunu gözyaşları içerisinde muhabirimiz Harun Sekmen’e anlattı. Müslüman genç kızlardan Merziye Hakim, 'Namaz kılmamız, başımızı örtmemiz ve oruç tutmamız yasak. Dinimizi elimizden alıp asimile etmek istiyorlar. Çinli erkekler evlerimize yerleştirildi'  dedi...”

Doğu Türkistan cephesinden gelen haberler ve orada yaşananlar da bu anlatılanlarla orantılı olarak değerlendiriliyor. Yıllardır kanayan bu yara durdurulamadığı gibi sorunlar daha da büyüyor.

necdetbuluz@gmail.com

www.facebook.com/necdet.buluz

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.