Sevgili okurlar,
Bu haftaki köşemizde Başarılı bir diplomatımızdan söz edeceğim....
 
Mustafa Babür Hızlan 1961 İstanbul doğumlu Türk büyükelçisi.   Kadıköy Anadolu Lisesi'ni bitirmiş, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nden mezun olmuştur. 1984 yılında Dışişleri Bakanlığı'na girmiştir. Burgaz Başkonsolosu ve 2003-2005 yıllarında Münih Başkonsolosu olarak görev yaptı. 2009-2013 yıllarında Pakistan Büyükelçisi olarak görev yapmıştır. Hemen akabinde İkili Siyasi İşler (Orta Avrupa ve Balkanlar) Genel Müdürü olarak atanmış ve halen bu görevi sürdürmektedir. Eski valilerden Enver Hızlan'ın büyük oğludur.

Mustafa Babür Hızlan 2003-2005 yılları arasında Münih’te Başkonsolosluk yaptığı yıllarda, Münihteki Türklere çok güzel hizmetler verdiğine bizzat şahit olmuştuk... Kısa zamanda Türklerin, Almanların ve Alman yetkililerin takdirini kazandı... Sevilen ve sayılan bir nitelik kazandı.
 
M. Babür Hızlan  Münih'teki tüm Türk dernekleri ile koordineli bir şekilde çalıştı... Tüm Türk derneklerine hiç bir ayırım yapmaksızın eşit mesafelerde davrandı... Derneklerin tüm etkinliklerine katıldı.. Gurbetçi Türkler tarafından takdir gördü, daime sevildi ve sayıldı. 
 
Sadece Münih'teki Türklere değil, diğer Balkan ülkelerindeki Türklere ve bunların derneklerine de kendi ülkesindeki Türklere ve Derneklere gösterdiği saygıyı Dış Türkleri Derneklerine de gösterdi... Böylece Türkiye Cumhuriyeti dışındaki Türklerin de sevgisini kazanmış oldu...
 
M. Babür Hızlan Münihteki Batı Trakya Türkleri Aile Birliği derneğimizi de ihmal etmedi, etkinliklerine katıldı ve konuşmalar yaptı... Batı Trakya Türklerinin yalnız omadıklarının güvenini hissettirdi...
 
Bir gün, derneğimizin bünyesinde faaliyet gösteren kısa adı BATTAM olan “Batı Trakya Türkleri Araştırma Merkezi” I. Uluslararası Batı Trakya Türkleri Araştırmaları Kongresine katılmıştı... Açılış konuşmasını da Başkonsolos olarak O yapmıştı.  Konuşması halen kulaklarımızda, hafızalarımızda yerini aldı... Bu konuşma metnine de tarihe bir not düşme açısından makalemizde yer vereceğiz...
 
23 Mart 2017 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde “Balkan Çalıştayı” finali yapıldı... Bu finale Balkan Ülkeleri göçmen derneklerinden 2500 kişi davet edilmiş. Gayet tabii Bursa Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Şubesinden de 2 otobüs üyeyle birlikte katıldık...
 
Cumhur Başkanlığı Külliyesi Konferas salonu girişinde tesadüf olsa gerek Mustafa Babür Hızlan ile göz göze geldik. "Sayın Özkan Hüseyin" seslenişiyle karşılaştım... Hiç  beklemediğim bir durumdu. Ben de "vay Sayın M. Babür Hızlan" dedim ve birbirimize sarıldık.. Sohbet etme imkanımız oldu.  Daha sonra salonda oturmamız gereken yerde yerimizi aldık...
 
Şimdi,  M. Babür Hızlanın Konuşmasına bir göz atalım...
 
T. C. MÜNİH BAŞKONSOLOSU MUSTAFA BABÜR HIZLAN’IN 2005 YILINDA DÜZENLENEN BİRİNCİ ULUSLARARASI BATI TARKYA TÜRKLERİ ARAŞTIRMALARI KONGRESİ’NDE YAPTIĞI KONUŞMA:

"..Sayın Başkan,
İzninizle buradan önce 'var olmayan insanlara' seslenmek istiyorum. Var olmamalarına rağmen bazıları karşımda oturan, gözlerimle görebildiğim, ellerimle ellerini tutabildiğim bu insanları saygıyla selậmlıyorum. Avrupalı Yunanistan’ın, ortaçağda kalmış hukukunun tanımadığı Batı Trakyalı Türkler’i bağrıma basıyorum. Bırakın uluslararası hukuka ve ikili anlaşmalara dayalı azınlık haklarını, vatandaş oldukları ülkede eşit vatandaşlık haklarından dahi tam yararlandırılmayan soydaşlarımın sıkıntılarını yüreğimde hissediyorum.
 
Yunanistan kimliğinizi tanımıyor.
1927’de kurulmuş olan, cunta döneminde dahi varlığını sürdürebilmiş bulunan İskeçe Türk Birliği, 20 yıl süren, 20 yıl süreyle adaleti süründüren bir dava sonunda Batı Trakya’da Türk yoktur denilerek kapatılmak isteniyor.
 
Yunanistan, çocuklarınıza düzgün eğitim vermiyor. Yunanistan, vakıflarınızı yağmalıyor. Yunanistan, tarihi eserlerinizi yıkıma terk ediyor. Yunanistan, seçtiğiniz müftüleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına rağmen görmezden geliyor, taciz ediyor. Yunanistan, elinin tersiyle vatandaşlıktan attığı Türkler’e, kendi garip yasasını değiştirmiş olmasına rağmen, fiiliyatta hậlậ yabancı muamelesi yapıyor. Üstelik bunlar, Avrupa Birliği üyesi olup, Avrupalı farzedilen bir  ülkede gerçekleşiyor.  Avrupalılar’ın,  Avrupa değerlerini bize,  herşeyden ve heryerden önce Batı Trakya’da göstermeleri gerekir.
 
Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından bu kongreye katılan bilim adamlarını, bazılarının gözünde var olmayan,  yok sayılan, bunun da ötesinde, aslında yok edilmeye çalışılan bir topluluğun tarihine, bugününe, sanatına  ve kültürüne ışık tuttukları için kutluyorum. Bu ışığın, Yunanistan’da ortaçağ karanlığında yaşayan bazı kesimlerin de gözlerini kamaştırmasını, önlerinde duran gerçekleri görmelerine yardımcı olmasını diliyorum.
 
Ama herşeyin en başında, Birinci Uluslararası Batı Trakya Araştırmaları Kongresi’ni düzenleyen, bunun ikincisini, üçüncüsünü ve hậttậ yirmi üçüncüsünü düzenleyeceğinden de emin olduğum Bavyera Eyaleti Batı Trakya Türkleri Aile Birliği bünyesindeki Batı Trakya Türkleri Araştırma Merkezi’ni ve Başkan Özkan HÜSEYİN’i yürekten tebrik ediyorum.
 
Başka bir meşguliyeti nedeniyle bugün aramıza katılamayan Büyükelçi Mehmet Ali İRTEMÇELİK’in de selậmlarını ileterek, Kongrenize başarılar diliyorum..."

30  Ocak 2005, Eden Hotel Wolff   Münih – ALMANYA

*****
Batı Trakya Türkleri olarak Değerli Mustafa Babür Hızlan'ın, Balkanlar üzerinden Türkiye'ye göç etmiş Turklerin Türkiye'deki sıkıntılarının giderilmesi için yaptığı çalışmaları nedeniyle de kendisini kutluyor ve gurur duyuyoruz. Ülkemizin böyle kıymetli devlet adamlarına her zaman ihtiyacı vardır. 


 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.