Cenap Şahabettin şöyle der:
“Zirvelerde kartallar da bulunur, yılanlar da. Ancak birisi oraya süzülerek, diğeri ise sürünerek gelmiştir. Önemli olan nereye gelmiş olduğunuzdan çok, nereden ve nasıl geldiğinizdir. "
Yazar üçüncü bir yolu görememiş.
“Yalaya yalaya gelmek"
..
Ülkenin düştüğü durum önemli değil.
İnsanlığın düştüğü durum hiç önemli değil.
Bütün mesele “Yalaya yalaya “ hedefe varmak.
Ayakkabısını yalamaya başla bakalım.
Yalaya yalaya nereye çıkacaksın.
Sıra nereye gelecek.
(Fotoğraf kaynak: twitter / Cegentepsi)
..
Yalaya yalaya belki yukarı çıkarsın.
Nereye kadar çıkacağın meçhul.
Ama insanlıktan çıkarsın.
Sahip olduğun dinden çıkarsın.
Yaladığın nesne necis.
Onunla tuvalete de girilir, bataklığa da.
Haşereler gibi ayakkabı etrafında dolaşmak da neyin nesi.
Necis bir ayakkabıdan medet ummak neyin nesi.
Ayakkabıyı bırakıp da huzuru ilahiye girsen kendine gelirsin.
..
Her gün 5 vakitte 40 rekat namaz kılınır.
Namazların her rekâtında Fatiha suresi okunur.
Bilir misin orada ne diyor;
“Hamd,
Âlemlerin Rabbi,
Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) maliki Allah'a mahsustur. (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. “ buyurulur.
İnsana ve insanlığa uyarı vardır.
Fasılalı aralıklarla insanlar uyarılmıştır.
“Dikkat edin, kendinize gelin” denilmiştir.
Kulun ayakkabılarını yalayıp da insanlıktan çıkmak niye.
Bu kişiyi sevebilirsiniz.
Bu kişiye methiyeler dizebilirsiniz.
Ama yüzüne karşı övmek niye.
Televizyon ekranlarına çıkıp da milyonların karşısında bu şekilde övmeye çalışmak niye.
Bu bir övgü değil.
Bu bir mübalağadır.
Bu bir yergidir.
Bu övgü ile karşındaki kişiyi tefer’una, gurura, riyaya, ucba ittiğinin farkında değil misin?
Siz hangi dinin mensuplarısınız. Bunu biz bilemiyoruz.
Ancak İslam’la ilginiz var ise,
Peygamber Efendimiz (asm):
“Sakın birbirinizi methetmeyin. Çünkü bu (kişiye iyilik değil, kişiyi) boğazlamaktır (yani bir nevi katletmek)tir.” buyurmuştur.
Karşındakini gül gör de türabı ol,
Aşkından sevdaya düş harabı ol,
Ama ayakkabılarını yalarım deme.
İnsanlıktan çıkıp iğrenç olmayın.
Yazıktır, insanlık onuru adına..
..
Bir gün Peygamber Efendimiz’in (asm) yanında bir adamdan bahsedilmiş ve orada bulunan bir kişi o adamı aşırı şekilde övmüştü.
Bunun üzerine Efendimiz (asm):
“Yazık sana! Arkadaşının boynunu kopardın ” buyurdu ve bu sözünü defalarca tekrarladı.
Bu hadisin sonucu zuhur edecek olursa artık boyunlar kopacak.
Bütün delil ve istikametler o yöne doğru gidiyor.
Dinimize ve inancımıza verdiğiniz zarar yeter artık.
İslam öncesinin Arap kavmi gibi kendi elinizle putlar oluşturdunuz.
Siz çizgileri o kadar çok aştınız ki, artık sizin için yıkılmak mukadderatı kaçınılmaz olacaktır.
Rabbim müsaade ederse sonucu hep beraber 14 Mayıs da göreceğiz..