“Valla Ben Yazmadım Abi !..”
Gazeteci-yazar Şakir Süter, Malatya’dan gelerek gazetede işe başlayan, şimdi ise çok zengin bir iş adamı olan bir polis muhabiriyle ilgili anısını ölümünden bir süre önce anlatmıştı:
O günlerde, yer altı dünyasının ünlü ismi Abuzer Uğurlu gazete manşetlerinde idi…
Bizim çiçeği burnunda gazeteci adayı kardeşimiz de ‘hemşerilik duygusuyla’ yaklaştığı Uğurlu’nun yakın çevresinden iyi bir haber almıştı…
Yeni geldiği gazetede kendisini kanıtlaması gerekiyordu… Haberi yazdı ve ertesi gün, gazetede manşet oldu !..
Abuzer Uğurlu, telefonla hemşerisi olan bu genç gazeteciyi arayıp çıkışıyor olmalı ki ! Bizimki, herkesin duyacağı bir sesle, hem savunmaya geçti, hem de deneyimli gazeteci ağabeyini ‘hedef ‘ gösteriverdi:
“Abuzer abi, valla ben yazmadım.
Tokay abim yazdı !..”
*****
Ağrı Dağındaki Kravatlı Gazeteci!
O dönemin spordan sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü, AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, profesyonel dağcılar ve gazeteciler, bin yılın son tırmanışını Ağrı’ya yapar…
Doğubayazıt’tan yola çıkan ekip; her türlü malzemenin bulunduğu çantalarla, iki bin metreye güçlükle ulaşır ! Tam bu sırada, takım elbiseli, kravatlı ve ayağında rugan ayakkabısıyla bir delikanlı; ekibi karşılar ve Bakan Ünlü’ye: “Nerede kaldınız Sayın Bakanım? İki saattir sizi bekliyorum!” der…
Bu kişi, yerel bir gazetecidir.
Herkes bu yüksekliğe bin bir güçlükle tırmanırken, yerel gazetecinin düz yolda yürür gibi, dağa tırmanabilmesi, ekipte hayal kırıklığı yaratır !...