Çocukluğumdan aklımda kalanlardan kandil günlerinde yapılan ve komşuların birbirine dağıttıkları un helvaları..
Eskiden her şey rengarenkti hepsi farklı lezzette olan annemin büyükçe bir kabın içine boşalttığı helvalar gibi.. Beyaza yakın renkte süt helvasından tutun da kahvenin tüm tonları ve çeşitli kıvamlarda ki bu tatlıların her biri damağımızda unutulmaz tatlar , dimağımızda huzurlu anılar bırakmış.
Hele Fadime halanın tuzlu helvası (!), "tuzlu" diyorum, evet tuzlu tereyağı ile kavrulan helva, şeker de devreye girince nasıl bir hal alır siz tahayyül edin artık.. Çoğu zaman bobi yerdi. Allah rahmet eylesin buna rağmen kimse tuzluluğunu yüzüne vurmaz helvasını yiyemesek de sıcak sıcak yaptığı bişeyi yerdik.
Şimdi gelelim milletçe helvayı yedik mi ? İyi Yedik..
Nasıl bi helva bu ? Tek tip biraz Fadime halanın helvası gibi.
Kimin helvası? Memleketin..
Kim kavurdu?
Biz bilmezuk begimiz bilir ?
Önceden hocamız bilirdi.
Hocamız nerede ?
Dağa kaçtı..
Onu da bilmezuk belki de denize bağa kaçtı. Özledik "gel lütfen" dedik, gelmedi.
Dağ nerde?
Onu da bilmezuk..
Su değil ki inek içemez, orman değil ki balta kesemez, Hocamıza yazıktır belki yüzme bilmiyor derin sularda yüzemez,
Ama belki deniz üstü köpürür.
Gün olur devran döner,
belki yine kader ağlarını örer.
Büyük konuşmamak lazım.
Eski dost düşman olmaz, kankalar yine kol kola girer.
Komşu komşunun külüne, bizim millet Timur’un filine muhtaçmış.
Bize inek değil, fil filosu lazım, Hollanda’ya ineklerini geri verelim, Afrika’dan filleri jet hızıyla getirelim.
Çok iyi bakarız, olmadı etini yedirir dişlerini söker satarız.
Ekonominin büyümesi için Hoca Nasrettin’in türbesine çaput bağlayıp doğuran kazan isteyelim..
Bu projeleri de milli uçağımız gibi gizleyelim.
Sonra diyorlar ki çok büyüyorlar.
Cümle Avrupa bir olup üstümüze yürüyorlar..
Sizin pelerinli kahramanlarınız varsa ne yazar ?
Korkun eyyy ! falanlar filanlar..
Bizim kahramanımızın birkaç güne kadar çelik kanatları da çıkar..
Yazının dibine küçümen bir şiir ;
(Düş yansımaları)
Alaycı kuşlar gelinciğe sormuşlar,
Uçmayı mı düşünüyorsun ?
Gözün hep üzerimizde.
Gelincik tüm çiçeklerini koparıp rüzgara salmış,
Onlar uçamadığını bilmesin diye..