Bursa Arena E'Gazete
2020-11-12 23:10:48

Atatürk ve Batı Trakya Davası..

Prof. Dr. ÖZKAN HÜSEYİN

12 Kasım 2020, 23:10

Sevgili okuyucular,

Batı Trakyalı kardeşlerimiz arasında kendilerini güya toplumun önderi, lideri, ilerici ve Atatürkçü olarak lanse etmeye, bazı arkadaşlarımızı da güya kendi hesaplarına göre karalamaya, sindirmeye, korkutmaya, kendilerini ön plana çıkarmaya çalışan, sözde Atatürkçü kardeşlerimize ışık tutmak için bu yazımızı kaleme almış bulunmaktayız. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK, Batı Trakyalı Hemşehrilerine (Bizlere) ne demişti… Biz ne yaptık ve hala daha ne yapmaktayız... Kendimizi bir kontrol edelim… Hemşehrimiz Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK bizlere ne demiş hep beraber bir göz atalım…

Atatürk Batı Trakya olaylarını büyük bir dikkat ve hassasiyetle takip ederdi. İkinci Kolordu Kumandanı Cafer Tayyar Bey’le Trakya-Paşaeli Cemiyeti ve Batı Trakya Komitesinden Celal ve İskeçeli Arif Bey’le istişare hâlindeydi. Bu kurum ve kuruluşlardan aldığı raporlara verdiği cevaplarla Batı Trakya hadiseleri karşısında Anadolu ve Rumeli Müdafaa Hukuk Cemiyetinin ve bu cemiyetin temsil heyeti reisi sıfatıyla kendi fikir ve mütalaalarını, vaktinde bildirerek Türk davasına aykırı hareketleri önlemeye çalışmıştı.

Atatürk Batı Trakya hadiseleri karşısında yukarıda ismi geçen cemiyet ve zatlara aşağıdaki talimatı vermişti.

Atatürk diyordu ki:

“Asıl maksadımız, memleketi parçalamaktan kurtarmak ve istiklâlini sağlamaktır. İngiltere ve onunla birlikte iş birliği yapan Fransa bu gayemizin gerçekleşmesine engel olmaktadırlar.

Bulgarlar da, bu devletlerden şikâyetçidirler. Bu iki devletin himayesini gören Rumlara karşı, girişecekleri hareketlerde muvaffak olmasını isteriz. Bu bakımdan, Bulgarlarla münasebet kurulması ve devam ettirilmesi uygundur. Yalnız, Bulgaristan’ın Beyaz Ruslarla birleşmesi işimize gelmez.

Batı Trakya’nın siyasi mukadderatı üzerinde yabancılarla yapılacak temaslarda uyanık davranılmalıdır. Türklerin elinde ve bir bütün olarak kalması ve münasip bir zaman ve fırsatta ana vatana katılması gayemizdir. Bu Türk vatan parçasının yabancı müstemlekesi olmasına razı olamayız.

Osmanlı hükûmeti, siyasi mülahazalarla, Batı Trakya’ya yardım edemez.

Türk milletinin birliğini temsil eden Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk Cemiyeti, mütareke günündeki hududumuzu esas tutmuş olduğundan Meriç`in batısından, resmî bir dille, bahsedemez.

Batı Trakya için, başvurulacak birinci çare, Batı Trakya’da ezici çoğunluğu teşkil eden kardeşlerimizin, millî teşkilatlarını geliştirip Wilson prensiplerine dayanarak haklarını istemeleri ve ilk adım olarak istiklal veya muhtariyetlerini kazanmaya çalışmalıdır. 

Fransız ve Yunan emellerine, asla muvafakat edilmemeli ve yabancı işgaline hiçbir vakit rıza gösterilmemelidir.

Trakya Paşaeli Cemiyetinin siyaseti program ve mesleği, mütareke imzalandığı gün, hududumuz içinde kalmış olan Meriç’in beri tarafındaki Doğu Trakya’yı, Türk vatanından ayrılmaz bir parça olduğunu kabul ve o surette müdafaa etmektir.

Doğu ve Batı Trakya’nın bir mülki birlik içinde ifade ve ilanı doğru değildir. Doğu Trakya, itiraz ve münakaşa götürmez bir surette vatanın bir parçasıdır. Batı Trakya ise, bir barış antlaşmasıyla vaktiyle, bırakılmış bir vatan kıtasıdır. Doğu ve Batı Trakya’nın ısrarla birliğini iddia etmek, Doğu Trakya üzerinde de, bazı yabancı iddialarına sebep olabilir. Doğu Trakya hakkında, hiçbir münakaşa, bahis konusu olmamalıdır.”

Avrupa’daki derneklerimizin çalışmalarına göz attığımızda, Atatürk konulu birçok etkinlik düzenledikleri görülmektedir. Almanya`da Münih şehrinde, Prof. Dr. (hc) Özkan Hüseyin ve arkadaşları, Atatürk’ün doğumunun 100. yılı hürmetine 1981’de “Bavyera Eyaleti Batı Trakya Türkleri Aile Birliği Derneğini“ kurmuşlar, Onun yolunda ve Onun ilkeleriyle çalışmalarını sürdürmektedirler.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.