Huzurlu bir aile ortamına sahip olabilmek için bir tek yol var ; Dile sahip olmak.       
Dilin afetiyle gelen öfkeye sahip olmak.
Dile sahip olamayan insanlar, eskilerin dediği gibi
Dilim, başıma giydirir kilim
Frenleme işine erkek ve kadın her ikisi de sahip olacaktır.
Uygunsuz bir sözün arkasından mutlaka bir öfke kopacak.
Denizde kabaran dalgalar gibi, mutlaka gidecek ve bir kıyıya çarpacaktır.
Neticede çarptığı yerde kırılmalar ve parçalanmalar olacaktır.
Bu hususta peygamber efendimiz;
“Sizden biriniz öfkeliyse, öfkeli olan yere otursun. Oturuyor ise uzansın. Uzanmış ise orayı terk etsin” buyuruyor.
Burada kadın susacaktır denmiyor.
Veya, erke kadını susturacaktır denmiyor.
Burası bir ailedir. Ailede karşılıklı haklar ve ölçüler vardır.
Herkes hakkını uygun ölçüler içerisinde kullanacaktır.
Şimdilerde bir söz moda olmuş dolaşıyor ;
“Erkekler bildiğini okur. Kadın onların canına okur" 
Bu ne demektir. Kimse kimseyi dinlemesin. Aile içinde savaş çıksın.
 
Erkek, kadın hakkını görmemezlikten gelemez.
Onları çiğneyip güç gösterisiyle bir kenara atamaz.
Bir kadın edep dışı davranışlar sergileyerek, erkeğin haklarını bertaraf edemez.
Kadın ve erkek aile reisliği sıfatını kullanarak çocukların haklarını bertaraf edemezler. Çocukların da aile bireyleri olarak kullanacakları hak ve hukukları vardır.
Aynı şekilde çocuklar da, zamanı örnek göstererek büyüklerinin hakkını çiğneyemezler.
Bu hususta bir örnek vermek gerekirse peygamber efendimiz bir hadisi şerifinde;
Baba Hristiyan olsa, kiliseye gitmek istediğinde, gidecek gücü yoksa, evladı Müslüman olsa da, babasını sırtına alıp kilisenin kapısına kadar götürecek. Babasının isteğini yerine getirecektir”  buyuruluyor.
 
Öfkeye, menfaat duygularına ve dile hakim olmama bir tek şeyi beraberinde getirmektedir :
Hakka tecavüz…
 
Hakka tecavüz etmek, kişinin hakların gasp etmek, büyük günahlardandır.
 Akıl sahibi kişilerin bu tür yanlışlıklara ve hatalara düşmesi beklenemez.
 Öyle ki, peygamber efendimiz veda hutbesinde insanlara hitap ederken
Kişi rıza gösterse bile, hakkına tecavüz edemezsiniz buyurmuştur.
Yani, bir aile içerisinde erkek kalkacak ve karısına “canım benim, içimden sana dayak atmak geldi” diyecek. Kadın da “Hay hay canım. Yeter ki senin gönlün hoş olsun. Ben de zaten öyle bir şey istiyordum. Beni bir güzelce döv” diyecek hali yok. Evlilik bir müessesedir.
Karşılıklı hak ve menfaatler doğrultusunda karar altına alınmıştır.
Yeri geldiğinde her birey diğerine zarar vermeden, ölçüler içerisinde yer alan hakkını kullanacaktır.
Zira aile toplumun direğidir. İleriye sağlam adımlarla yürünebilmesi, burada yakalanan huzur ve mutlulukla mümkün olacaktır.
Kırsal kesim insanlarında en fazla görülen bir hak mahrumiyeti genelde kadınların çocuklar üzerinde ki uygulamasında görülmektedir.
Hemen hemen bütün annelerin kullandığı bir silah gibi gözüken bir ifade
“Sütümü sana helal etmem ha.."
 
Peygamber Efendimiz: "Ben lânetçi olarak gönderilmedim."  buyurur.
Bir Mü'mine lânet (beddua) etmenin, onu öldürmek gibi olduğunu
Yapılan bir lânetin (bedduanın) yerine vardığında haksız yere yapıldığını görünce sahibine döneceğini haber verir
 
Evlat anne ve babanın meşru dairedeki isteklerine uymalı ve onların dualarını almalıdır.
Anne ve banın bedduasından ise sakınmalıdır.
Ancak haksız olarak beddua ederlerse Allah her şeyin iç yüzünü bilmektedir.
Elbette anne baba dahi olsa haksız olarak yapılan bedduadan dolayı evladı muaheze etmeyecektir ve haklarını helal etmemelerinden dolayı evladı sorumlu tutmayacaktır.
Yeter ki evlat anne ve babasına karşı vazifeyi aksatmasın.
Haksız yere yapılan beddua geçerli değildir.
Dua ve bedduaları kabul edecek olan Allah’tır.
Eğer haksız iseler anne baba da olsa bedduaları kabul olmaz.
Anne ve baba olmak evlatları üzerinde sınırsız tasarruf hakkını gerektirmez.
Çünkü evlatların da anne ve baba üzerinde hakları vardır.
Anne ve babanın yaptığı haksızlıklara karşı, evladın güzel bir lisanla onları kırmadan uyarması gerekir.
Şayet güzel lisandan anlamıyorlarsa ya da kırılacaklarsa susmak daha uygun olduğunu belirtiyor alimler.


Ey insan, bir yolcusun sen dünyada
Akşama ersen, sabahı arama
Sağlığın varken başla hazırlığa

Azrail bir gün kapını çalacak.   (Dermanî)



 
 
 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.