Merhum Necmeddin Erbakan Refah-Yol hükûmetinde başbakanlığı sırasında oldukça kısa zamanda çok ısrar ve azimle D-8’in kurulmasına Türkiye’nin öncülük etmesine vesile olmuştur.

Erbakan, “D-8 olarak kuruluşun başlatılmasını ise temasa geçtiği diğer ülkelerin her birinin program ve birlikteliğinin sağlanması zaman alacaktı. Bir an önce kurmak için birliği D-8 olarak kurduk, hedef: D-60 ve daha sonra D-160” olarak belirtilmiştir.

Merhum Erbakan, Siyonizm ve kuruluşlarının sömürü düzenini durdurmak ve halkı Müslüman olan ülkeleri siyonist kapitalistlerin elinden kurtarmak istedi.

Esasen dünyayı sömüren zalim organizasyonların dağıtılmasını hedefleyip ve bütün ülke yönetimlerine siyonistlerin dünyayı nasıl sömürdüklerini ve çözüm önerilerini anlatıyor, bilinçlenmelerini sağlamak istiyordu.

On ay gibi kısa süren koalisyon hükümetine başbakanlık yapmış olan Erbakan‘ın ne yaptığını ne yapmak istediğini gören Siyonist yapılar gereğini yaptılar.

Önce hükûmeti dağıttılar, sonra merhum Erbakan’a siyaset yasağı getirdiler.

Siyaset yasağı sonrasında İsrail Cumhurbaşkanı Ezer Veizman, “Erbakan’ı bir çukura gömdük üzerine on metre kalınlığında beton döktük” demiştir.

Onun için Siyonizmin amacına hizmet edenler Erbakan hükûmetini düşürenler ne kadar övünseler yerindedir.

Yaptıkları işin, ahirette karşılarında olacağından emin olabilirler.

Siyaset yasağı ve partisinin kapatılmasında rol alan rütbeli subaylar, başsavcı ve bazı anayasa mahkemesi üyeleri pişmanlıklarını izhar etmiş olsalar da bu işe alet olanlar, Erbakan’ın tabiri ile “siyonizm'in amacına hizmet etmiş olmaktan kendilerini kurtaramamışlardır."

Sebep oldukları sonuçtan dünyada ve ahirette sorumlu olacaklardır. Önü kesilen ERBAKAN değil, Erbakan’ın hedefleri ve yapacaklarından dolayı TÜRKİYE’dir.

28 Şubat her yönü ile ortaya çıkarılmalıdır.

Bu konu Türkiye’nin bağımsızlık konusudur, yerli işbirlikçi sözüm ona aydın kılıklı hainler deşifre edilmelidir.

Deşifre edilmeliler.

Şayet D-8 Erbakan’ın kurduğu zamandan itibaren gerçekten amacına uygun hizmetini yürütebilmiş olsaydı, bugün başta ülkemiz ve D-8 ülkelerinin dışa bağımlılığı son derece azalacak ve en önemlisi D-8 ülkeleri arasındaki ticaret ve üretim barter/takas sistemi kullanılarak gerçekleşeceği için bu ülkelerin dolar/döviz bağımlılığı son bulacaktı.

Bununla da kalmayacak bu birliktelik dünyanın geri kalan ülkelerinde örneklik teşkil edeceği için çok çok önemli idi.. Onun için Siyonistler harekete geçti, ABD ve işbirlikçileri kullanarak önce hükümeti düşürdüler. Şimdi ise D-8 beklenen verimlilikte değildir.

Bundan sonra umarım D-8’in hayata geçirilmiş olur.

Erbakan kolay yetişmiyor.

Allah rahmeti ile muamele eylesin.

Bu gün Savunma sanayiinde övünç duyduğumuz gelişmeler Merhum Hocanın temelini attığı, kuruluşlarını yaptığı kurumlar;

ASELSAN, TEMSAN gibi kuruşlardır.

Ve fakat çok ilginçtir ki bu eserlerin Erbakan Hoca’nın eserleri olduğu millet tarafından bilinmemektedir.

Babam rahmetli “Hakikatler belki ağır yürür ama mutlaka hedefine varır oğlum" derdi.

28 Şubat esasen bir bakıma turnusol kâğıdı görevi de yapmış oldu.

Demokrat görünen, gûya aydın yazar çizer sanatçı takımının gerçek yüzünü görmüş olduk.

Kimseye ihtiyaç olmadan bazı gazetelerde birbirlerini gammazlayarak kamuoyunu bilgilendirdiler, birbirleri için “ABD Elçiliğinden sen şu kadar aylık dolar aldın yok sen bu kadar aldın" gibi ithamlarla ifşa oldular.

Fadime Şahin ile Müslüm Gündüz arasında yaşanılan pekçok çirkinliğe ve tertibe mal bulmuş mağribi gibi sarıldılar.

“İsmi açıklanmayan asker şöyle dedi", yok "ismi açıklanmayan genç subaylar böyle dedi" gibi haberler ürettiler.

İşi o kadar ileri vardırdılar ki akla ziyan “Gerekirse Türkiye’nin nüfusu 'Kurucu Nüfus'a iner” gibi kaynağı belli olmayan sözler ve dedikodular yaydılar, 'Evlerde Işık söndürm'lerden tutun da 'Tencere tava çalma'ya kadar neler yaptılar neler!

Bakmayın bu günler de "Hızlı DEMOKRAT" rolü kesmelerine. Bazılarının demokrasi ve insan hakları anlayışı “Demokratuur” dur.

İşine son verilen Akademisyenler, Başörtüsü taktığı için okuldan atılan kız çocukları, tartaklanan babalar analar.

Kapatılan Kur'an Kursları, İmam Hatip Liselerinin önünü kesebilmek için eğitimi 4+4 şeklinde düzenleyerek, meslek liselerinin Üniversite ye girişlerinin de önünü kestiler KATSAYI ENGELİ çıkardılar.

Lise mezunu bir yavrumuz üniversiteye girebildiği puanla sanat okulu ve İmam Hatip Okulu mezunu öğrenci üniversiteye giremiyor ikinci sınıf muamele görüyorlardı.

Sonuç olarak ülkemizde Sanat okullarının önü kesilmesi ile ara eleman yetişmesinin önüne geçmiş oldular.

Bütün bu operasyonları İmam Hatip Okulları'nın önü kesilerek kapatılarak "Fetö okulları"nın önü açılmıştı.

Çünkü bizim halkımız çocuklarının dini bilgi de almasını istiyor ve “Bunlar müslüman insanlar" diyerek çocuklarını İHL’lerinin önü kesildiği için FETÖ okullarına göndermek zorunda bırakıldılar. Kadrolaşma ve evlere sirayet için öğrenciler vesile edildi. “Abi" sistemi ders çalıştırılması sınavlara hazırlık filan derken 15 Temmuza kadro hazırlığı ve millette güven tesis edildi.

Halk nezdinde bunlar müslüman insanlardı. Eminim ki bu kadroların önü açılmış oldu.

28 Şubat’ı iyi anlamak gerekmektedir.

28 Şubat anlaşılmış ve gereği yapılmış olsaydı, 15 Temmuz ihanet hareketi yapılamazdı.

Refah Yol Hükümeti yıkılıp “Efsane" Başbakanı Erbakan’ın önü kesilerek;

1- Bir lira dahi borç almadan Hatta 110 milyar dolar dış borcu 109 Milyar dolara düşürerek.

Yani faiz ve ana paradan ödeme yaparak dış borcu azaltmıştır. Kendisine özel sohbetimizde sordum Hocam “Dış borcu ödeme imkanı yok muydu?” diye Hoca, “tabi ödeme yolları bulunurdu ancak boç verenler gününden önce ödeme yapmayı kabul etmiyorlar çünkü Türkiye’yi sömürmek ve borç sarmalına almak istiyorlar” diye bana cevap vermişti.

2- ÇEKİÇ GÜÇ kaldırıldı.

Çekiç Güç’ün komutası ABD de idi ve PKK ya silah ve mühimmat yardımı yapıyordu.

Bunu yapamaz hale geldi çünkü ÇEKİÇ GÜÇ yetki ve komutası Türkiye’de olmak üzere ÇEVİK GÜÇ haline getirildi.

Bunun üzerine ABD çevik Güç’ten istediği sonucu alamadı.

3- Devlet fabrikaların özelleştirilmesine zemin hazırlamak için zarar ettirilen, çalıştırılmayan Fabrikaların hepsine ödenek vererek Demirçelik, Süt Fabrikaları vs’yi çalıştırdı kâra geçirdi, insanlara iş aş kapısı açtı.

4- Çiftçilere Ekim yapmadan YÜKSEK ALIM fiyatı açıklamak sureti ile örneğin o yıl dışardan BUĞDAY almak zorunda kalmadık hem dışarıya dövizimiz gitmedi hemde YABANCILARA VERİLECEK YÜKSEK FİYAT çiftçimizin cebine girdi.

5- Emekli lere yüyde yüz ve Çalışanlara yüzde ellinin üzerinde maaş artışı yaptı

EŞEL MOBİL SİSTEMİNİ GETİRDİ ÇALIŞAN VE EMEKLİLER ENFLASYON FARKI HER AY MAAŞLARINA YANSITILDI Maaşlarını zamlı aldılar.

EŞEL MOBİL SİSTEMİNİ ECEVİT hükümeti kaldırdı.

Ve bunu kimse konuşmaz.. Herhalde 'bağnazlık' dedikleri, 'partizanlık' dedikleri de bu olsa gerek.

Vesselam..

Devam edecek…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.