İstanbul’a yine bir “Haarp Saldırısı” yapıldı. 26 Eylül İstanbul depreminde iletişimin depremle beraber kesilmesi ile HAARP yeniden Türkiye gündemine geldi. 17 Ağustos 1999'da dönemin Başbakanı Ecevit tarafından Ahmet Mete Işıkara'ya araştırılmasını istediği o günün komplo teorileri, bugün de Türkiye'de küçük büyük herkes tarafından konuşulur durumda.

15 Temmuz 2016’daki Darbe girişiminin yıldönümü olan 16 Temmuz 2017 tarihinde İstanbul şiddetli yağmur ve dolu ile vuruldu. 9 Gün sonra ise 27 Temmuz’da da saat 18.00 de İstanbul karanlığa gömüldü ve taş büyüklüğünde dolular ve şiddetli yağmurlarla vuruldu. Bu sene de deprem ortaya çıktı.

Ülkemizin fay hatları üzerinde bulunması deprem riskini arttırdığı gibi aynı zamanda sık sık yaşanan depremler de vatandaşlar tarafından, “deprem nasıl oldu? Neden oldu?..” sorularını araştırmaya sevk ediyor. Özellikle en son yaşanan İstanbul depremi ile ilgili gündemin yoğun olması akıllara HAARP konusunu getirdi. Komplo teorisinin bu denli gündeme taşınmasında cep telefonlarının birdenbire etkisiz hale gelmesi de sebep gösteriliyor.

HARP Silahı Ne Demek?

HAARP silahı bilinçli olarak deprem, tsunami, aşırı sıcaklar gibi tektonik silahlı saldırı olarak nitelendiriliyor. Depremin silah olarak kullanılması fikri bazı ülkelerce kabul edilmese de bu teori hala tartışılıyor.

HAARP Neden Kullanılır?

Sırp asıllı Ünlü Amerikalı mucit Nikola Tesla'nın temellerini kurmuş olduğu bir teknoloji. Sonrasında bunu geliştirmek de Amerika'ya kalmış. Günümüzde HAARP; (İngilizce: High Frequency Active Auroral Research Program) ABD Kara Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Alaska Üniversitesi tarafından ortak yürütülen bir çalışma. İçinde yaşadığımız zamanın en üstün "HAARP" teknolojisi olarak da görebileceğimiz bu teknoloji, elektromanyetik sinyallerle çok büyük enerjileri kontrol etme mantığı üzerine kurulu. Türkçe karşılığı “Yüksek Frekans Aktif güneşsel Araştırma Programı” olan bu sistem; yüksek enerjiler kullanarak aktif ve güçlü radyo dalgaları oluşturmakta.

1997 yılında projenin son safhası tamamlandığında, 3 milyar wattlık bir güçten fazla enerjiyi atmosferin üst katmanlarına yaymak için dizayn edilmiş güçlü bir verici inşa edilmişti. Proje dünyanın en büyük "iyonosfer ısıtıcısını" içeriyordu ve İyonosferin ısıtılması yoluyla VLF yani "çok düşük frekans" dalgaları üretilmekteydi. Bu amaçla “yüksek frekans bazlı bir radyo vericisi" kurulmuş ve 72 fit yüksekliğinde 180 kule inşa edilmişti.

HAARP'ın Amaçları

  • HAARP, Pentagon'un kontrolünde ve ABD ordusunun hizmetinde olan belki de en önemli projedir.
  • Atmosferdeki termonükleer araçların elektromanyetik vuruşlarını değiştirmek.
  • Denizaltlarında haberleşmeyi kolaylaştırmak.
  • Radar sistemleri geliştirmek.
  • Çok büyük bir bölgede ABD Ordusu dışında tüm haberleşmeyi durdurabilmek.
  • Çok büyük alanlarda petrol, doğalgaz ve mineral kaynaklarını tespit etmek ve yer altının tomografik haritasını çıkarabilmek.
  • Cruise Füzeleri gibi güdümlü silah sistemleri ile yapılacak her türlü hava saldırısında silahı ve uçakları havada imha etmek. Şeklinde ifade edilmektedir.

Ancak, Haarp projesi detayları ve işlevi hakkında gizemlerle dolu olan bir projedir. İlk günden beri bu projenin hayata geçirilmemesi için birçok ülkede kampanyalar yürütüldü. Bu proje yıllardır özellikle iklim kontrolü ve yapay deprem silahı olarak kullanılabilme iddialarından dolayı çok tartışmalı bir konu halini almıştır.

HAARP Hakkında Uzmanlar Ne Diyor?

Projenin karşıtlarından biri olan, ünlü jeofizikçilerden Prof. Gordon MacDonald'e göre bu teknoloji ile iklimleri değiştirebilir, kutupları eritebilir veya yerinden oynatabilir, ozon tabakası ile oynayabilir, deprem yaratabilir, okyanus dalgalarını kontrol edebilir, dünyanın enerji alanları ile oynayarak, insan beynini kontrol altına alabilir, radyasyon yaymayan termonükleer patlama oluşturabilir, dünyanın diğer ucundaki cihazları etkisiz hale getirebilirsiniz.

Moskova Devlet Üniversitesi Fizik Fakültesi profesörlerinden Georgi Vasilyev ise ABD'nin çalışmakta olduğu Alaska'daki HAARP İstasyonu'nu resmen Jeofizik ve tektonik bir silah olarak tanımlamıştır. Vasilyev: "HAARP çalıştırıldığı günden bu yana dünyanın değişik bölgelerinde iklim anormallikleri gözlenmeye başladı. Kar yağması gereken yerlerde güneş kavururken, Afrika'da kar yağışları gözlemlenmekte, bu tuhaf olgular genelde küresel ısınmaya fatura ediliyor..” demiştir.

1999 depremi ardından HAARP ile ilgili neler yaşandı?

Gölcük depremi ile ilgili korkunç bir komplo teorisi vardır. Bu komplo teorisi şunu iddia eder: "Gölcük Depremi bir HAARP saldırısıdır. HAARP ilk defa Gölcük Depremi’nde denenmiştir..”

Eski Başbakan Bülent Ecevit depremin bir komplo olabileceğini düşünüp araştırılmasını istemişti. Bunu Ecevit rahmetli olduktan sonra bir Tv programına katılan Afete Hazırlık ve Deprem Derneği Başkanı Ahmet Mete Işıkara açıklamıştır. Deprem sonrası arayıp araştırmasını istemiştir. Depremden önce ve sonra gelişen birkaç enteresan olay da depremin normal bir deprem olmadığı düşüncemizi sağlamlaştırıyor. (En yüksek seviyedeki HAARP sinyallerinin 16 Ağustos 1999 saat 20:00'dan sonra kesilmesi gösteren grafik)

Depremden önce denizde büyük bir ateş topu ortaya çıkmış. Bunu depremden sonra birçok balıkçı doğrulamıştır ve birçok görgü tanığı vardır. Bunun dışında HAARP'ın en büyük belirtisi olan gökyüzü renginin değişmesi de depremden önce herkesin ilgisini çeken bir olaydı. Depremin beklenenden uzun sürmesi, telefonların çalışmaması bunlar hep şüphe uyandıran olaylardır. Komplo teorisyenlerine göre HAARP ortaya çıkmadan önce bazı belirtiler gösterir fakat depremin bu denli gözle görünür belirtileri yoktur.

Komplo Teorisyenlerine göre, Gölcük depremi sırasında yaşanan ve acaba deprem bir HAARP saldırısı mı dedirten "tesadüfler":

- Deprem günü Gölcük' de basit bir devir teslim töreninde ABD'li ve Israil'li üst düzey komutanların oluşu,
- Deniz üssünde hiçbir Türk subaya giriş izni verilmeyen bir ABD deniz altısının oluşu,
- Olay daha dünya basınına yansımamışken İsrail' lilerin yardım çalışmalarına başlamış olması, Hastahane Gemisinin 3          
gün önceden yola çıkması.
- Depremden önce denizde büyük bir ateş topu ortaya çıkması.
- Gökyüzü renginin değişmesi,
- Depremin beklenenden uzun sürmesi.
- Telefonların çalışmaması.

NOT: 1 Ekim Salı Akşamı Saat 23.30 da Beyaz TV’de Ferda Yıldırım’ın sunduğu “Her Açıdan” programına konuk olup Amerikan Kehanetleri, Türkiye ve Gizli Silahlar kitaplarımızdaki konuları konuşacağız. Haarp’ı da anlatacağız.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.