İslam dünyasında Müslümanların kurduğu bir numaralı büyük medeniyet, İspanya’daki Endülüs Uygarlığıdır. Allah'ın "oku" emriyle bilim yolunda çalışmayı bildirdiği ayetin yanı sıra peygamberimizin de “İlim Öğreniniz” sözü üzerine bunu en iyi uygulayanlar Endülüs’te yaşayan Müslümanlar olmuştur.

711 Yılında Tarık Bin Ziyad, ordusuyla Kuzey Afrika'dan gelerek İspanya kıyılarına çıktı. Bindiği gemileri yaktırdı ve askerlerine "ya savaşıp kazanacağız, ya da öleceğiz. Kaçmak yok" sözü daha sonra “Gemileri Yakmak” olarak kültürlerde yer almaya başladı. Tarık Bin Ziyad İspanya’yı fethetti ve kendinden sonra gelen Emirler, şehirleri yeniden imar etmeye başladılar. Müslümanlar-Hıristiyanlar ve Yahudiler düzgün işleyen bir devlet düzeni içinde özgürce yaşamaya başladılar. İbadetlerini yaparlar, çocuklarını okuturlar, ticaretlerini de yaparak para kazanırlardı.

İspanya’nın fethinden 200 yıl sonra 900‘lü yıllarda Endülüs Medeniyeti dönemin Avrupa Devletlerinden daha modern bir yapıdaydı. Halkına ise çeşitli hizmetlerde sunuyordu. Öyle ki kentlerde geceleri sokaklar büyük kandiller ile aydınlatılıyordu. Endülüs’te en önemli gelir kaynağı ise 'Tarım’dı. Tarım konusunda da birçok kitap yazılmıştı. O kitaplara göre yapılan tarım ile ürünler sağlıklı ve bol şekilde üretiliyordu. O yıllarda üretilen tarım kitaplarının arasında öne çıkanlardan bazıları şunlardı:

Endülüs’te en önemli tarım kitabı Ebu Zekeriya İbn El Avvam’ın yazdığı “Kitab El Filaha el Nabatiye” (Nabatlılarda Tarım Kitabı), 13 Yüzyılda yazılan bu kitap 35 bölüm olup 585 tür bitki ve 50 tür meyve ağacının yetiştirilmesi, bakımı ve aşılanması anlatılmaktadır. Eserin içinde toprağın özellikleri, gübre maddeleri, su ağaç yetiştirme, tahıl üretimi, baklagiller ve diğer tarla bitkileri bahçecilik ve meyvecilik, hasat korunması, hayvan yetiştirmek ve hayvan hastalıkları gibi konular yer almaktadır.

10 Yüzyıldan sonra Endülüs okulundan tarım konusunda Ebul Hasan El Kurtubi’nin “Kitab el Enva”, El Zebravi’nin “Muhtasar Kitab el Filaha” (Tarım konulu özet kitap), El Lahmi’nin “Mecmu fil Filaha” (Tarım Konulu Toplu Kitap), Haccac el İşbili’nin “Kitab el Mukni fil filaha” (Tarım Konulu İnandırıcı Kitap) gibi eserler sayesinde tarımdan güzel ürün alınıyordu.

İbn-i Bassal’ın “Divan el Filaha” (Tarım Konulu Derleme) adlı kitabında da bahçe mimarisinden bahsedilir.

Biz bugün tarımda Endülüs’ten bile geri gidiyorsak geleceğimiz kötüdür.

Bundan fazla değil 30 yıl öncesine kadar Türkiye tarımda dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olarak gösterilirken, bugün hayvancılık ve meyve sebze üretiminde gittikçe geriye gidiyorsak, bu ülkenin yöneticilerine acilen tarımda köylüye destek vermeyişleridir.

Tanzim Satışlar doğru bir karar ama köylüye tohum, gübre ve mazot konusunda destek vererek üretim desteklenmelidir. Hayvancılıkta da yem.. Bu kalemlerde yapılacak desteğin yanı sıra meyve - sebzedeki aracılar konusunda da gerekli tedbirler alınmak zorunda.

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan böyle bir çalışmanın başlatıldığını söylemişti. Bununla beraber "Hal Yasası" da günün şartlarına göre düzenlenirse, üretici köylünün yararına olur.

Bundan 10 yıl kadar önce İspanyol Domates Üreticileri İspanya'dan kamyonlarına domates yükleyerek Paris Hali'ne geldiler. Fransız Domates Üreticileri bunları dövdü. Kamyonlarına saldırdılar. Protestolar öyle hale geldi ki, Eyfel Kulesinin önüne domatesler dökerek tepki gösterdiler.

Sonuç ne oldu? İspanyollar domates satmaya gelemediler. Fransız Hükümetinden yasak geldi. Yani kısacası tarım destekleri AB ülkelerinde önemli bir desteklerdir… İşte o yüzden Tarım’a destek vermek acilen gerekiyor diyoruz…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.